Translation of "Ceketinin" in English

Onun ceketinin içi kürktür.

Her coat is fur on the inside.

O, ceketinin fermuarını kapadı.

He zipped up his jacket.

Kitabı ceketinin altına sakladı.

He concealed the book under his coat.

Tom ceketinin düğmelerini açtı.

Tom unbuttoned his jacket.

Tom ceketinin fermuarını açtı.

Tom unzipped his jacket.

Tom ceketinin fermuarını çekti.

- Tom zipped up his jacket.
- Tom zipped his jacket up.

Çiçeği ceketinin yakasına tuttur.

Pin the flower on your lapel.

Tom ceketinin fermuarını kapadı.

Tom zipped up his coat.

Mary ,ceketinin fermuarını çekti.

Mary zipped up her jacket.

Tom deri ceketinin fermuarını çekti.

Tom zipped up his leather jacket.

Tom iPhonunu ceketinin cebinden çıkardı.

Tom took his iPhone out of his coat pocket.

Tom mektubu ceketinin cebine koydu.

Tom put the letter in his coat pocket.

Onun ceketinin manşetleri kötü yıpranmış.

The cuffs of his suit jacket are badly frayed.

Tom ceketinin cebinden bir zarf çıkardı.

Tom withdrew an envelope from his jacket pocket.

Tom ceketinin altında bir kazak giyiyor.

Tom is wearing a sweater under his coat.

Senin ceketinin bir yakası var mı?

Does your coat have a collar?

Mary ceketinin altında iki kazak giyiyor.

Mary is wearing two sweaters under her coat.

Ceketinin altına bir kazak giysen iyi olur.

You'd better wear a sweater under your jacket.

Tom birden ceketinin cebinden bir tabanca çekti.

Tom yanked a pistol from his jacket pocket.

Tom ceketinin cebinden bir el feneri çıkardı.

Tom pulled a flashlight out of his jacket pocket.

Tom ceketinin iç cebinde cep telefonun titrediğini hissetti.

Tom felt his cell phone vibrate in the inside pocket of his jacket.

Tom her zaman ceketinin cebinde biraz aspirin bulundurur.

Tom always keeps some aspirin in his jacket pocket.

Tom onun cep telefonu için eli ceketinin içine uzandı.

Tom reached inside his jacket for his cell phone.