Translation of "Cadı" in English

Ben cadı değilim.

I am not a witch.

Cadı, kazanını karıştırıyor.

The witch is stirring her cauldron.

Cadı avı başladı.

The witch hunt has begun.

O, gerçek bir cadı!

She is a true witch!

O kötü bir cadı.

She's a nasty witch.

O güçlü bir cadı.

She's a powerful witch.

O, kötü bir cadı.

She's an evil witch.

O hayırsever bir cadı.

She's a benevolent witch.

Cadı vampiri geri getirdi.

The witch brought the vampire back.

Cadı zavallı küçük kızı lanetledi.

The witch cursed the poor little girl.

Mary cadı olduğunu itiraf etti.

Mary confessed to being a witch.

Onun bir cadı olduğunu düşünüyorum.

I think she's a witch.

Mary bir cadı kostümü giydi.

Mary wore a witch costume.

Mary bir cadı gibi giyinmiş.

Mary dressed up as a witch.

O bir cadı, aynı annesi gibi.

She's a witch, just like her mother.

İnsan tırnakları, cadı içkisinin bir parçasıydı.

Human nails were part of the witch's brew.

Cadı, onun erkek arkadaşını bir kurbağaya dönüştürdü.

The witch turned her boyfriend into a frog.

Aramızda kalsın, şişman çirkin cadı diyet yapıyor.

Between ourselves, the fat ugly witch is on a diet.

Mary parti için bir cadı kostümü giydi.

Mary wore a witch costume to the party.

Ben de Afrika'daki cadı suçlamalarını ve zulmü sona erdirmeyi

And I've made it part of my life's mission

Mesela cadı bir doktor veya tabu bir meyve yemenin sonucu olarak.

such as by a witch doctor or as a consequence of eating taboo fruit.

Ondan vazgeçtim. İrlandalı rahip ve Kongolu cadı doktorun ortak neyi var?

I give up. What do an Irish priest and Congolese witch doctor have in common?

Cadı bir büyü yaptı ve asasından dışarı bir ışık demeti fırladı.

The witch cast a spell and a beam of light shot out of her wand.

Kötü cadı adama kötü bir büyü yaptı ve onu bir böceğe çevirdi.

The wicked witch cast an evil spell on the man and turned him into an insect.

"Oh aman Allahım! O ne tür gülmekti?" - "Oh, ciddi bir şey değil" Mary oyun için bir cadı gibi nasıl gülüneceğini pratik yapıyor."

"Oh my God! What kind of laugh was that?" — "Oh, nothing serious! Mary is practicing how to laugh like a witch for a play."

Cadı, Rapunzel'in saçlarını sol eline iki kez doladı, diğer eline aldığı makasla o güzelim örgüleri teker teker kesti, hepsi kesik halde yerde öylece duruyordu.

The enchantress clutched Rapunzel's beautiful tresses, wrapped them twice round her left hand, seized a pair of scissors with the right, and snip, snap, they were cut off, and the lovely braids lay on the ground.