Translation of "Bahçesindeki" in English

Bahçesindeki bir ağacı kesti.

He cut down a tree in his garden.

Hayvanat bahçesindeki maymunu gördüm.

We saw the monkey at the zoo.

Hayvanat bahçesindeki hayvanları bile sattılar.

they even sold off the animals in the zoo.

O, bahçesindeki bir ağacı kesti.

He felled a tree in his garden.

Tom ön bahçesindeki çimleri biçiyor.

Tom is mowing his front lawn.

Tom komşusunun bahçesindeki ağacı gösterdi.

Tom pointed at the tree in his neighbor's yard.

Hayvanat bahçesindeki penguen evini seviyorum.

I love the penguin house at the zoo.

Yeğenim hayvanat bahçesindeki hayvanları izledi.

My nephew watched the animals in the zoo.

Tom bahçesindeki bir ağacı kesti.

Tom cut down a tree in his yard.

Tom ön bahçesindeki bütün ağaçları kesti.

Tom cut down all the trees in his front yard.

Hayvanat bahçesindeki hayvanları görmek ister misiniz?

Do you like to see animals at the zoo?

Tom hayvanat bahçesindeki maymunları görmek istiyor.

Tom wants to see the monkeys at the zoo.

Tom hayvanat bahçesindeki maymunları görmek istiyordu.

Tom wanted to see the monkeys at the zoo.

Çiftçi kendi bahçesindeki elmaları çalan çocuğu yakaladı.

The farmer caught the boy stealing the apples in his orchard.

Tom uzaktayken, Mary'den bahçesindeki çiçekleri sulamasını istedi.

Tom asked Mary to water the flowers in his garden while he was gone.

İnsanlar birbiri ardına hayvanat bahçesindeki garip hayvanı görmeye geldiler.

People came to see the strange animal in the zoo one after another.

Komşularından biri ön bahçesindeki tüm ıvır zıvırdan şikayet etti.

One of your neighbors complained about all the junk in your front yard.

Tom ön bahçesindeki o ağacı kesmek istiyordu, ama Mary bunu istemiyordu.

Tom wanted to cut down that tree in his front yard, but Mary doesn't want it cut down.

Bazı insanların yerel hayvanat bahçesindeki bazı hayvanları öldürdüğü ve yediği bildirildi.

It's been reported that some men had killed and eaten some animals that were in the local zoo.