Translation of "Ayakkabılarımı" in English

0.007 sec.

Examples of using "Ayakkabılarımı" in a sentence and their english translations:

- Ayakkabılarımı giymeliyim.
- Ayakkabılarımı giymem lâzım.

I have to put my shoes on.

Ayakkabılarımı eskittim.

I've worn out my shoes.

Ayakkabılarımı temizlettim.

I had my shoes cleaned.

Ayakkabılarımı giydim.

- I put on my shoes.
- I put my shoes on.

Ayakkabılarımı attım.

I threw away my shoes.

Ayakkabılarımı bulamıyorum.

I can't find my shoes.

Ayakkabılarımı cilalattım.

- I had my shoes cleaned.
- I had my shoes shined.

Ayakkabılarımı cilaladım.

I polished my shoes.

Ayakkabılarımı buldum.

I found my shoes.

Ayakkabılarımı çıkarmamıştım.

- I didn't take off my shoes.
- I didn't take my shoes off.

Ayakkabılarımı giymedim.

I didn't have my shoes on.

Ayakkabılarımı giyiyorum.

I'm wearing my shoes.

Ayakkabılarımı bağlayamam.

I can't tie my shoes.

Ayakkabılarımı iyice parlat.

Give my shoes a good shine.

Benim ayakkabılarımı ıslattım.

I got my shoes wet.

Benim ayakkabılarımı bulamıyorum.

I can't find my shoes.

Bana ayakkabılarımı getir.

Bring me my shoes.

Derhal ayakkabılarımı giydim.

I put on my shoes at once.

Tom ayakkabılarımı parlatırdı.

Tom used to shine my shoes.

Ben ayakkabılarımı çıkardım.

I took my shoes off.

Ben ayakkabılarımı cilalattım.

I had my shoes polished.

Ayakkabılarımı cilalamak zorundayım.

I have to shine my shoes.

Benim ayakkabılarımı giyiyorsun.

You're wearing my shoes.

Ona ayakkabılarımı cilalattım.

I got him to polish my shoes.

Lütfen ayakkabılarımı cilalayın.

Please polish my shoes.

Kendi ayakkabılarımı bağlayamam.

I can't tie my own shoes.

Hemen ayakkabılarımı giydim.

- I put my shoes on immediately.
- I put on my shoes immediately.

- Ben ona ayakkabılarımı tamir ettirdim.
- Ona ayakkabılarımı tamir ettirdim.

I got him to mend my shoes.

Tom'a ayakkabılarımı tamir ettirdim.

I got Tom to mend my shoes.

Ona ayakkabılarımı tamir ettireceğim.

I will have him mend my shoes.

O ayakkabılarımı çabucak fırçaladı.

She gave my shoes a quick brush.

Ayakkabılarımı bağlamak için çömeldim.

I knelt down to tie my shoes.

Ayakkabılarımı yatağın altına koydum.

I put my shoes under the bed.

Ayakkabılarımı bağlarken bunu tut.

Hold this while I tie my shoes.

Yeni ayakkabılarımı beğeniyor musun?

Do you like my new shoes?

Ben ayakkabılarımı kendim bağlarım.

I tie my shoes on my own.

Her yerde ayakkabılarımı arıyorum.

I've been looking all over for my shoes.

Benim ayakkabılarımı mı giyiyorsun?

Are you wearing my shoes?

Ayakkabılarımı çıkarmamı istiyor musun?

Do you want me to take my shoes off?

Benim ayakkabılarımı giymiyor musun?

Aren't you wearing my shoes?

Ayakkabılarımı giyiyormuşsun gibi görünüyor.

It looks like you're wearing my shoes.

Ayakkabılarımı nasıl bağlayacağımı bilmiyorum.

I don't know how to tie my shoes.

Ayakkabılarımı kendi başıma bağlayamam.

I can't tie my shoes by myself.

Henüz kendi ayakkabılarımı bağlayamıyorum.

I can't tie my own shoes yet.

Çamurlu yol yeni ayakkabılarımı mahvetti.

The muddy road has ruined my new shoes.

Ayakkabılarımı, paltomu ve şemsiyemi getirdim.

I have brought my shoes, coat and umbrella.

Eve geldim ve ayakkabılarımı çıkardım.

I got home and took my shoes off.

Ayakkabılarımı arıyorum. Onları gördün mü?

I'm looking for my shoes. Have you seen them?

Burada ayakkabılarımı çıkarmak zorunda mıyım?

Do I have to take off my shoes here?

Köpeğimin ayakkabılarımı çiğnemesini nasıl durdurabilirim?

How can I stop my dog from chewing on my shoes?

Tom ayakkabılarımı benim için cilaladı.

Tom polished my shoes for me.

Benim ayakkabılarımı giyiyorsun, değil mi?

You're wearing my shoes, aren't you?

Ne kadar sürede ayakkabılarımı tamir ettirebilirim?

How soon can I have my shoes mended?

Ona ayakkabılarımı tamir etmesini rica ettim.

I asked him to mend my shoes.

Eve geldim, ayakkabılarımı çıkartıp, yatağa gittim.

I got home, took my shoes off and went to bed.

Senin yaşındayken ayakkabılarımı nasıl bağlayacağımı biliyordum.

At your age I already knew how to tie my shoes.

Ayakkabılarımı çıkarmak zorunda değildim ama yaptım.

I didn't have to take off my shoes, but I did.

Sıkı dağcılık ayakkabılarımı çıkarıp yürüyerek inmeye başladım

I took off my tight climbing shoes and started hiking back down,

Ayakkabılarımı tamir ettirmek ne kadara mal olur?

How much will it cost to have my shoes repaired?

Ben ayakkabılarımı çıkardım ve onları pencereden dışarı attım.

I took my shoes off and threw them out the window.

- Birisi yanlışlıkla ayakkabımı aldı.
- Biri yanlışlıkla benim ayakkabılarımı aldı.

Someone has taken my shoes by mistake.

Arkadaşım ayakkabılarımı birlikte bağladı ve ayağa kalkmaya çalıştığımda düştüm.

My friend tied my shoes together and I fell when I tried to stand up.

Ben koşuya gitmeden önce ayakkabılarımı her zaman sıkı bağlarım.

I always tie my shoes tightly before I go jogging.