Translation of "Arkasından" in English

0.008 sec.

Examples of using "Arkasından" in a sentence and their english translations:

- Dizlerimin arkasından gıdıklanıyorum.
- Dizlerimin arkasından gıdık alıyorum.

I'm ticklish behind my knees.

Arkasından insanları çiğnemesi

chewing people from behind

Patlamanın olduğu, arkasından

explosion, from behind

Jack'in arkasından konuşmamalısın.

You shouldn't talk about Jack behind his back.

İnsanların arkasından konuşmamalısın.

You shouldn't talk about people behind their backs.

Perdenin arkasından çıktı.

He came out from behind the curtain.

Malzemeleri sahne arkasından gelen

I will hand the props off to a kind stranger

Ölünün arkasından ağıt yakılır

The lament is burned after the dead

İslamiyet'e göre ölünün arkasından

According to Islam, after the dead

Aktör perdenin arkasından çıktı.

The actor came out from behind the curtain.

O, perdenin arkasından geldi.

He came from behind the curtain.

Güneş bulutların arkasından çıktı.

The sun appeared from behind the clouds.

Onun arkasından ona gülerler.

They laugh at him behind his back.

Köpeği kapının arkasından çıktı.

His dog appeared from behind the door.

Ay bulutun arkasından çıktı.

- The moon emerged from behind the cloud.
- The moon came out from behind the cloud.

Ay bulutların arkasından çıktı.

- The moon came out from behind the clouds.
- The moon emerged from behind the clouds.

Tom kapıyı arkasından kapattı.

Tom shut the door behind him.

Tom, Mary'nin arkasından konuştu.

Tom talked about Mary behind her back.

O, topun arkasından koşuyor.

He is running after a ball.

Tom başının arkasından vuruldu.

Tom was shot in the back of the head.

Tom masasının arkasından çıktı.

Tom stepped out from behind his desk.

Tom perdenin arkasından çıktı.

Tom came out from behind the curtain.

Köpek sahibinin arkasından gitti.

The dog tagged along after his master.

Ölünün arkasından konuşmak istemiyorum.

I don't want to speak ill of the dead.

Bulutların arkasından güneş parıldıyor.

The sun is shining behind the clouds.

Tom masanın arkasından kalktı.

Tom got up from behind the desk.

Dan kafasının arkasından vuruldu.

Dan was shot in the back of the head.

Güneş dağların arkasından indi.

The sun went down behind the mountains.

- Perdenin arkasından bir kedi belirdi.
- Perdenin arkasından bir kedi çıktı.

A cat appeared from behind the curtain.

Tosun paşa filmi geldi arkasından

tosun pasha film came from behind

Arkasından gelen bekçiler kralı filmi

the king of watchmen from behind film

Arkasından Google sanal bankasını kurdu.

He then founded the Google virtual bank.

Arkasından Google Video'yu da çıkardı.

He also released Google Video after him.

Bunu arkasından değil, yüzüne söyle.

Say it to his face, not behind his back.

Onun arkasından kapıyı sessizce kapadı.

He closed the door quietly behind him.

Bir insanın arkasından kötü konuşmamalısın.

You shouldn't speak ill of a man behind his back.

Hiç kimse arkasından konuşulmasını sevmez.

No one likes to be talked about behind their back.

Tom Mary'ye arkasından el salladı.

Tom waved goodbye to Mary.

Ağacın arkasından bir kadın çıktı.

A woman appeared from behind a tree.

İnsanlar onun arkasından ona gülerdi.

People used to laugh at him behind his back.

Tom Mary'yi kafasının arkasından öptü.

Tom kissed Mary on the back of her head.

Tom masanın arkasından yavaşça kalktı.

Tom rose slowly from behind his desk.

Ansızın kapı Tom'un arkasından çarptı.

All of a sudden, the door slammed behind Tom.

Tom Mary'yi hemen arkasından izledi.

Tom followed closely behind Mary.

Tom arkasından Mary'yle dalga geçti.

Tom made fun of Mary behind her back.

Onun arkasından dedikodu yaptığımı düşünüyor.

She thinks that I'm gossiping behind her back.

Tom kapıyı çekip arkasından kapattı.

Tom pulled the door shut behind him.

Tom arkadaşının arkasından el salladı.

Tom waved goodbye to his friend.

Biz onun arkasından odaya girdik.

We entered the room after him.

O kapıyı onun arkasından kapattı.

He shut the door behind him.

Arkadaşlarının hakkında onların arkasından konuşmamalısın.

You shouldn't talk about your friends behind their backs.

Tom kendi arkasından kapıyı kapattı.

Tom closed the door behind himself.

Tom Mary'yi arkasından yakın izledi.

Tom followed close behind Mary.

O, adamı arkasından aşağılamaya başladı.

He began to abase the man behind his back.

Kapının arkasından bir adam çıktı.

A man appeared from behind the door.

Fark edilmeden onun arkasından geçtim.

I passed behind him without being noticed.

Fadıl, Leyla'yı başının arkasından vurdu.

Fadil shot Layla in the back of the head.

Polis adamı arkasından takip ediyor.

The policeman is going after the man.

Polis Tom'un ellerini arkasından kelepçeledi.

The policeman handcuffed Tom's hands behind his back.

Polis, Tom'un ellerini arkasından kelepçeledi.

The policeman cuffed Tom's hands behind his back.

Tom arkasından ayak sesleri duydu.

Tom heard footsteps behind him.

Arkasından şaşkın damat ve hanzo geldi

confused groom and hanzo followed

Arkasından Türkiye hemen bir dava açtı

Turkey has filed a lawsuit immediately behind

İslamiyetin göre ölünün arkasından mevlüt okutmak

According to Islam, to teach Mevlüt after the dead

Arkasından Apple-3'ü de çıkardı

He also took off the Apple-3 from behind

Hiç kimse arkasından kötü konuşulmasını sevmez.

Nobody likes being spoken ill of behind his back.

O, onun arkasından kapıyı sıkıca kapattı.

She closed the door tightly behind her.

Tom'un arkasından karanlık bir gölge geçti.

A dark shadow passed behind Tom.

- Tom'u arkasından vuramazsın.
- Tom'u sırtından vuramazsın.

You can't shoot Tom in the back.

Kızlar onun hakkında onun arkasından konuştular.

The girls talked about her behind her back.

Onun arkasından böyle bir şey söyleme!

- Don't say such a thing in her absence.
- Don't say such a thing behind her back!

Tom onun arkasından kapıyı sessizce kapattı.

Tom closed the door quietly behind him.

Çocuk hırsızları Tom'un ellerini arkasından bağladılar.

The kidnappers tied Tom's hands behind his back.

Bir grup çocuk tavşanın arkasından koştu.

A bunch of children ran after the rabbit.

Tom onun arkasından kapıyı çarparak kapattı.

Tom slammed the door shut behind him.

Onlar ağaçların arkasından İngilizlere ateş etti.

They shot at the British from behind trees.

Kapının arkasından tuhaf bir ses duyuldu.

A strange sound was heard from behind the door.

Tom durdurmak için Mary'nin arkasından koştu.

Tom ran after Mary to stop her.

Yanni, başının arkasından dört kez vuruldu.

Yanni was shot four times in the back of the head.

Ve arkasından o tarihi eserler Türkiye'ye getirildi

And behind that historic artifacts were brought to Turkey

ölünün arkasından mevlüt okutmak gibi törenlerle karşılaşmayız

We do not encounter ceremonies such as teaching Mevlüt after the dead.

Arkasından İstanbul Üniversitesi işletme bölümünden mezun oluyor

then graduates from Istanbul University business administration

Patronunun arkasından konuşulmayacağını bilecek kadar akıllı olmalısın.

You should know better than to talk back to your boss.

Onların arkasından başkaları hakkında kötü şeyler söyleme!

Don't say bad things about others behind their backs.

Tren çıkarken onlar ebeveynlerinin arkasından el salladı.

As the train pulled out, they waved goodbye to their parents.

Onun arkasından geldiğinde, "Beni korkutma" diye bağırdı.

"Don't scare me", she screamed as he came up behind her.

Onun kalıcı dişi bebek dişinin arkasından geliyor.

His permanent tooth is coming in behind his baby tooth.

Tom köpeğini kulağının arkasından kaşımak için eğildi.

Tom bent down to scratch the dog behind the ear.

Soyguncular ağacın arkasından çıktılar ve ona saldırdılar.

The robbers came out from behind the trees and attacked him.

Barmen, kavgayı durdurmak için tezgahın arkasından çıktı.

The bartender came out from behind the counter to stop the fight.

Tom dairesine girdi ve kapıyı arkasından kapadı.

Tom walked into his apartment and closed the door behind him.

Tom kapıyı arkasından çarparak yatak odasında kayboldu.

Tom disappeared into his bedroom, slamming the door behind him.

Tom odaya girdi ve arkasından kapıyı kapattı.

Tom entered the room and shut the door behind him.