Translation of "Çoraplarını" in English

Çoraplarını yamadı.

She mended her socks.

Çoraplarını giy.

- Put on your socks.
- Put your socks on.

- Tom çoraplarını değiştirmesi gerekiyor.
- Tom çoraplarını değiştirmeli.

Tom needs to change his socks.

Çoraplarını ters giyiyorsun.

- You are wearing your socks inside out.
- You're wearing your socks inside out.

Çoraplarını çıkar, lütfen.

Take off your socks, please.

Çoraplarını nerede çıkardın?

Where did you take your socks off?

Tom çoraplarını çıkardı.

- Tom removed his socks.
- Tom took off his socks.
- Tom took his socks off.
- Tom peeled off his socks.
- Tom pulled off his socks.

Tom çoraplarını giydi.

- Tom put on his socks.
- Tom put his socks on.

Tom çoraplarını giyemedi.

Tom couldn't put his socks on.

Tom çoraplarını çıkaramadı.

- Tom couldn't take his socks off.
- Tom couldn't take off his socks.

Önce çoraplarını giy!

Put your socks on first!

Mary çoraplarını çıkardı.

Mary took her socks off.

O, çoraplarını ters giydi.

He had his socks on inside out.

O kendi çoraplarını yamadı.

She mended her socks.

Tom çoraplarını tersyüz giymişti.

Tom had his socks on inside out.

Tom ıslak çoraplarını çıkardı.

Tom removed his wet socks.

O, ıslak çoraplarını çıkardı.

She removed her wet socks.

Tom çoraplarını lavaboda yıkadı.

Tom washed his socks in the sink.

Tom çoraplarını tekrar giydi.

Tom put his socks back on.

Tom, ayakkabılarını ve çoraplarını çıkardı.

- Tom took off his shoes and socks.
- Tom took his shoes and socks off.

"Çoraplarını ödünç alabilir miyim?" "Hayır."

"Can I borrow your socks?" "No."

Çoraplarını çabuk giy. Geç kaldık!

Get your socks on fast. We're late!

Çoraplarını çabuk giy, geç kaldık.

- Put on your socks quickly. We're late.
- Put your socks on quickly. We're late.

Tom yeni çoraplarını ambalajından çıkardı.

Tom ripped his new socks getting them out of the packaging.

Tom çoraplarını giymek için yatağına oturdu.

Tom sat down on his bed to put on his socks.

O, öfkeyle ayakkabılarını ve çoraplarını çıkardı.

She threw off her shoes and socks in anger.

Tom pembe çoraplarını nerede aldığını hatırlayamıyor.

Tom can't remember where he bought his pink socks.

Tom yatağın köşesine oturdu ve çoraplarını giydi.

Tom sat on the edge of the bed and put on his socks.

Tom çoraplarını çıkardı ve onları yere attı.

Tom took off his socks and threw them on the floor.

Tom yatağının kenarında oturdu ve çoraplarını giydi.

Tom sat on the side of his bed and pulled on his socks.

Tom odasının köşesindeki elbise yığını üzerine kirli çoraplarını attı.

Tom threw his dirty socks on the pile of clothes in the corner of his room.

Tom ayakkabılarını ve çoraplarını çıkardı ve pantolon paçalarını sıvadı.

Tom took off his shoes and socks and rolled up his pant legs.

Tom pantolonunun paçalarını sıvadı böylece insanlar onun parlak kırmızı çoraplarını görebildi.

Tom rolled up his pant legs so people could see his bright red socks.