Translation of "Çıkmaya" in English

0.010 sec.

Examples of using "Çıkmaya" in a sentence and their english translations:

Laleler çıkmaya başladı.

The tulips have begun to come up.

Buradan çıkmaya çalışıyorum.

I'm trying to get out of here.

Tom çıkmaya hazır.

Tom is ready to go out.

Çıkmaya mı çalışıyorsun?

Are you trying to get out?

Tom'la çıkmaya başladım.

I started dating Tom.

Onunla çıkmaya başladım.

I started dating him.

Buradan çıkmaya hazırım.

I'm ready to get out of here.

Dışarı çıkmaya hazırlanıyorum.

I'm getting ready to go out.

- İşler rayından çıkmaya başladı.
- İşler çığırından çıkmaya başladı.

Things began to spin out of control.

Benimle çıkmaya ne dersin?

How about going steady with me?

Gece dışarı çıkmaya alışkındı.

He was used to going out at night.

Lisedeyken Tom'la çıkmaya başladım.

I started dating Tom when I was in high school.

Tom evinden çıkmaya korkuyor.

Tom is afraid to leave his house.

Çıkmaya ne zaman başladınız?

When did you start dating?

Sadece buradan çıkmaya çalışıyorum.

I'm just trying to get out of here.

Tom mahkemeye çıkmaya çağrıldı.

Tom was summoned to appear in court.

Onunla lisede çıkmaya başladı.

He started dating her from high school.

Tom'a destek çıkmaya geldim.

I came to support Tom.

Pasta fırından çıkmaya hazır.

The cake is ready to come out of the oven.

Sorunlar ortaya çıkmaya başladı.

Problems started to bubble up.

Tom dışarı çıkmaya korkmuştu.

Tom was scared to go outside.

Tom tekrar çıkmaya başladı.

Tom has started dating again.

Tom ile çıkmaya başladım.

I've started going out with Tom.

Uzun ağaca çıkmaya çalıştı.

He tried to climb the tall tree.

- Ben yola çıkmaya hazırım.
- Ayrılmaya, çıkmaya hazırım. (Bir seyahate v.b.)

I'm ready to depart.

Bu sıvıların çıkmaya başladığını görebilirsiniz.

look, you see all of that fluid... start to come out of it.

Planımıza karşı çıkmaya hakkın yok.

You have no right to oppose our plan.

Benimle balığa çıkmaya ne dersin?

- What do you say to going fishing with me?
- How about going fishing with me?

Onu odasından çıkmaya çalışırken yakaladık.

We caught him trying to go out of his room.

Tom'un buradan çıkmaya ihtiyacı var.

Tom needs to get out of here.

Laura dışarı çıkmaya karar verdi.

Laura decided to come out.

Siyah bulutlar ortaya çıkmaya başladı.

Black clouds began to come up.

Eğer yapmamı istiyorsan çıkmaya hazırım.

I'm willing to quit if you want me to.

Tom gece yalnız çıkmaya korkuyor.

Tom is afraid to go out alone at night.

Dan ve Linda çıkmaya başladı.

Dan and Linda started to date.

Arkadaş olduk ve çıkmaya başladık.

We became friends and started dating.

Bununla kendim başa çıkmaya çalışıyorum.

I've been trying to handle this myself.

Dışarı çıkmaya utandım, böyle giyindim.

I'm ashamed to go out dressed like this.

Biraz izne çıkmaya can atıyorum.

Tom is looking forward to taking some time off.

Tom'un ortaya çıkmaya yüzü yoktu.

Tom didn't have the nerve to show up.

Fadıl, Dania ile çıkmaya başladı.

Fadil started dating Dania.

Tom bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyor.

Tom is getting ready to leave on a trip.

Tom ve ben çıkmaya başladık.

- Tom and I have started dating.
- Tom and I've started dating.

Leyla tesettürden çıkmaya karar verdi.

Layla decided to remove the hijab.

Atın eğeri üzerine çıkmaya korkmama rağmen

Even though I was afraid to get back into the saddle,

Beni bıraktı ve bölmeden çıkmaya çalıştı.

It let me go and the leopard was trying to jump out of the compound.

Güneş ışığı insanları dışarı çıkmaya özendirdi.

The sunshine tempted people out.

Sağı solu yıkmadan buradan çıkmaya çalışacağım.

When I leave here, I'll try not to knock anything down.

Bir yemek için çıkmaya ne dersin?

What about going out for a meal?

Yürüyüş için dışarı çıkmaya ne dersin?

How about going out for a walk?

Bu gece dışarı çıkmaya istekli olamam.

I can't be bothered to go out tonight.

Siz ikiniz ne zaman çıkmaya başladınız?

- When did you start dating?
- When did you two start dating?

Bununla başa çıkmaya hazır olmadığını biliyorum.

- I know you're not ready to deal with this.
- I know that you're not ready to deal with this.
- I know that you aren't ready to deal with this.
- I know you aren't ready to deal with this.

Tom ve Mary dışarı çıkmaya hazırlanıyorlar.

Tom and Mary are getting ready to go out.

Gelecek hafta yürüyüşe çıkmaya can atıyorum.

We are looking forward to going on a hike next week.

Onu odadan dışarı çıkmaya çalışırken yakaladım.

I caught him trying to go out of the room.

Belediye binasındaki gösteri kontrolden çıkmaya başladı.

The demonstration at City Hall started getting out of hand.

Ondan daha yaşlı oğlanlarla çıkmaya başladı.

She started dating boys much older than her.

Onlarla çıkmaya devam etmek ister misin?

Do you want to keep dating them?

Onunla çıkmaya devam etmek istiyor musun?

Do you want to keep dating him?

Pazartesi günü yola çıkmaya karar verdim.

I've decided to leave on Monday.

Tom başka bir kızla çıkmaya başladı.

Tom has started dating another girl.

Tom yine Mary ile çıkmaya başladı.

Tom has started dating Mary again.

Tom ve Mary birbirleriyle çıkmaya başladılar.

Tom and Mary have started dating each other.

Tom lisede Mary ile çıkmaya başladı.

Tom started dating Mary in high school.

Dışarı çıkmaya ve şehri keşfetmeye karar verdim.

I decided to go out and explore the town.

Tom hava karardıktan sonra dışarı çıkmaya korkuyor.

Tom is afraid to go out after dark.

Öğle yemeğinden sonra yürüyüşe çıkmaya ne dersin?

How about going for a walk after lunch?

Kötü havaya aldırmadan dışarı çıkmaya karar verdim.

Regardless of the bad weather, I decided to go out.

Tom kapıya koştu ve dışarı çıkmaya çalıştı.

Tom ran to the door and tried to get out.

Dan çocukluk arkadaşı Linda ile çıkmaya başladı.

Dan began dating his childhood friend, Linda.

Tom ve Mary son zamanlarda çıkmaya başladılar.

Tom and Mary have recently started dating.

Biz çıkmaya başladığımızda Tom'un ünlü olduğunu bilmiyordum.

I didn't know Tom was famous when we started dating.

Akşam yemeği için dışarı çıkmaya ne dersiniz?

How about going out for dinner?

Tom onlar lisedeyken Mary ile çıkmaya başladı.

Tom started dating Mary when they were in high school.

Fadıl, Mısırlı Müslüman bir kızla çıkmaya başladı.

Fadil started dating a Muslim girl from Egypt.

Tom geçen sene Mary ile çıkmaya başladı.

Tom started dating Mary last year.

- Tom ve Mary birlikte dışarı çıkmaya karar verdiler.
- Tom ve Mary birlikte dışarı çıkmaya karar verdi.

Tom and Mary decided to go out together.

Sağnak yağmura rağmen, o dışarı çıkmaya karar verdi.

In spite of the heavy rain, he decided to go out.

Fred Jane'den hoşlanmaya başladı ve onunla çıkmaya başladı.

Fred took a liking to Jane and started dating her.

Onun ayakta durması herkesin odadan çıkmaya başlama işaretiydi.

His standing up was the signal for everybody to start leaving the room.

Tony beş ay önce Angela ile çıkmaya başladı.

Tony started dating Angela five months ago.

Sekiz ay sonra, nihayet gene kızlarla çıkmaya başladı.

After eight months, he eventually started dating girls again.

Hava kötü olmasına rağmen dışarı çıkmaya karar verdim.

Even though the weather was bad, I decided to go out.

Okul ne zaman Noel için çıkmaya izin verir?

When does school let out for Christmas?

Tom Mary'den ayrıldıktan sonra Alice ile çıkmaya başladı.

After Tom broke up with Mary, he started dating Alice.

- Yürüyüş yapmaya ne dersin?
- Yürüyüşe çıkmaya ne dersin?

How about taking a walk?

Yağmur yağdığı için, Nancy dışarı çıkmaya tereddüt etti.

Since it was raining, Nancy hesitated to go out.

Tom ve Mary ne zaman birbirleriyle çıkmaya başladı?

When did Tom and Mary start going out with each other?

Şimdi bizim sorunumuz Tom'u çıkmaya nasıl ikna edeceğimizdir.

Our problem now is how to persuade Tom to quit.

Tom Mary'yi kahve için dışarı çıkmaya ikna etti.

Tom talked Mary into going out for coffee.

Herhangi biri beni görmeden dışarı çıkmaya niyet ettim.

I intended to go out without anyone seeing me.

Sen ve ben bir yürüyüşe çıkmaya ne dersin?

How about you and I go for a walk?

- Dışarı çıkmaktan rahatsız olmadık.
- Dışarı çıkmaya zahmet etmedik.

We didn't bother going out.

Daha sonra ise depresyon semptomları tekrar ortaya çıkmaya başladı.

and then the symptoms of depression started to creep back again.

Kısa bir yürüyüş yapmak için dışarı çıkmaya ne dersin?

What do you say to going out for a short walk?