Translation of "Baktım" in Dutch

0.007 sec.

Examples of using "Baktım" in a sentence and their dutch translations:

Baktım.

- Ik keek.
- Ik heb gekeken.

Resme baktım.

Ik keek naar de afbeelding.

Saatime baktım.

Ik keek op mijn horloge.

Aynaya baktım.

Ik keek in de spiegel.

Buzdolabına baktım.

Ik keek in de koelkast.

Ben kutuya baktım.

Ik keek in de doos.

Ben dolaba baktım.

Ik heb in de kast gekeken.

Ben aynaya baktım.

Ik keek in de spiegel.

Ben adama baktım.

Ik staarde naar de man.

Sonra bir baktım ki

En dan zie ik haar...

Bakabildiğim kadar sözlüğe baktım.

Ik heb zo veel mogelijk woordenboeken geraadpleegd.

- Etrafıma bakındım.
- Etrafıma baktım.

- Ik keek rondom mij.
- Ik keek om me heen.

Baktım ama bir şey görmedim.

Ik heb gekeken, maar niets gezien.

İri ve parlak gözlerinin içine baktım

Ik keek in zijn grote, glanzende ogen.

Her yere baktım ama cüzdanımı bulamıyorum.

- Ik heb al overal gezocht, maar ik kan mijn beurs niet vinden.
- Ik heb overal gezocht, maar ik kan mijn portemonnee niet vinden.

Her yere baktım, ancak onu bulamıyorum.

Ik heb overal gezocht, maar ik kan het niet vinden.

Annem hasta olduğu için, ona ben baktım.

Omdat mijn moeder ziek was, zorgde ik voor haar.

Sonra bir baktım ki yuvanın dışına sürüklenmiş, ölmek üzere.

Ze wordt het hol uit gespoeld, zo goed als dood.

- Bütün gün onlara baktım.
- Bütün gün onlara göz kulak oldum.

Ik heb de hele dag voor ze gezorgd.

"Tamam, bunlar öldürdüğü hayvanlar." Öldürdüğü hayvanlara, küçük izlere ve kumdaki kazılara baktım.

'Dat zijn de dieren die ze doodt.' Dus ik kijk naar prooien, kleine sporen, gegraaf in het zand...

Sonra bir baktım ki köpek balığı kollarından birini ısırmış, korkunç bir ölüm dönüşü yapıyor.

En dan heeft de haai een van haar armen te pakken... ...en doet hij een death roll.