Translation of "İlginç" in Chinese

0.011 sec.

Examples of using "İlginç" in a sentence and their chinese translations:

İlginç.

有意思。

- O, ilginç görünüyor.
- Kulağa çok ilginç geliyor.

聽起來很有趣。

- O, ilginç görünüyor.
- Bu, kulağa ilginç geliyor.

聽起來很有趣。

Çok ilginç gözüküyor.

它似乎很有趣。

Ne kadar ilginç.

多么有趣啊!

Bu çok ilginç.

非常有趣。

Hiç ilginç değildi.

一点也不好玩。

Bu ilginç görünüyor.

聽起來很有趣。

O, ilginç görünüyor.

聽起來很有趣。

- Kitabı ilginç buldun mu?
- Kitabı ilginç buldunuz mu?

你覺得這本書有趣嗎?

- İlginç bir şey buldum.
- İlginç bir şey keşfettim.

我發現了一些有趣的東西。

- İşte bazı ilginç bağlantılar.
- İşte bazı ilginç linkler.

這裡有些有趣的連結。

İlginç bir bilgiye sahibiz.

我們得到了一份有趣的情報。

Denemelerden bazıları çok ilginç.

這些文章中有一些非常有趣。

O, ilginç bir bilgi.

这是条有趣的信息。

O, gerçekten ilginç görünüyor.

聽起來很有趣。

Onun kitabı çok ilginç.

她的書非常有趣。

Ben kitabı ilginç buldum.

我觉得这本书很有意思。

Bu az çok ilginç.

這真是有趣。

O ilginç bir fikir.

那是个有趣的主意。

O bana ilginç görünüyor.

在我看来很有意思!

Bu kitap ilginç görünüyor.

這本書看起來很有趣。

Bu kitap gerçekten ilginç.

這本書真的很有趣。

O çok ilginç biri.

她是一個非常有趣的人。

Mark'ın kitabı çok ilginç.

马克的书非常有趣。

En ilginç arkadaşın kim?

你最有趣的朋友是誰?

Bu film çok ilginç.

這部電影很好看。

Bu ilginç bir tartışmaydı.

这是场有趣的辩论。

- Çok ilginç bir çizgi roman buldum.
- Çizgi romanı çok ilginç buldum.

我發現這本漫畫書非常有趣。

Ben bu kitabı ilginç buldum.

我觉得这本书很有意思。

İlginç bir şey buldun mu?

找到好东西了?

Onların planı bana ilginç görünüyor.

他们的计划对我来说很有意思。

Benim en ilginç arkadaşım Jessie.

我最有趣的朋友是Jessie。

Hayatımın çok ilginç olduğunu sanmıyorum.

我不認為我的人生很有趣。

Yeni dergiyi çok ilginç buldum.

我發現這本新雜誌非常有趣。

O özellikle ilginç bir kişidir.

她是一个非常有意思的人.

Bu çok ilginç bir kitaptır.

這是一本非常有趣的書。

Bu kitap hiç ilginç değil.

這本書一點也不有趣。

Çok ilginç bir roman değildi.

這不是一個很有趣的小說。

İlginç bir kitap okuyor musun?

你在讀有趣的的書嗎?

Kasabada ilginç bir şey buldum.

我發現了鎮上一些有趣的事。

Senin en ilginç arkadaşların kimler?

你最有趣的朋友是誰?

Tom kesinlikle ilginç bir kişidir.

汤姆这人确实很有意思。

İngilizce kolay değil, ancak ilginç.

英语不容易,但很有意思。

Fransızca çok ilginç bir dildir.

法語是一種很有趣的語言。

Ben siyaseti çok ilginç buluyorum.

我對政治很感興趣。

- Tom bana ilginç bir metin gönderdi.
- Tom bana ilginç bir yazı gönderdi.

汤姆给我发了一条有趣的短信。

Her iki kitabı da ilginç bulacaksın.

你将认识到这两本书都很有意思

Onun bu kitabı hiç ilginç değil.

他的这本书一点意思也没有。

O oğluna ilginç bir hikaye anlattı.

他給他兒子講了一個有趣的故事。

Hiroshi,""Bu, oldukça ilginç görünüyor." diyor.

“这看上去很有意思。”Hiroshi说道。

O, bana ilginç bir hikaye anlattı.

她给我讲了一个有趣的故事。

Tom'a soracak birkaç ilginç sorum var.

我有一些有趣的问题要问汤姆。

O dün en ilginç romanı okudu.

他昨天看了一部最有趣的小说。

Bu film gerçekten ilginç olmaya başlıyor.

这部电影有起意思来。

O bize ilginç bir hikaye anlattı.

- 他告訴了我們一個有趣的故事。
- 他给我们讲了一个有趣的故事。

Bu roman dün okuduğumdan daha ilginç.

這本小說比我上週看的那本有意思。

Yapacak ilginç bir şey bulmam gerekiyor.

我得找点有意思的事做。

O bana ilginç bir hikaye anlattı.

他告訴了我一個有趣的故事。

Annem bize ilginç bir hikaye anlattı.

我的媽媽給我們講了個有趣的故事。

Seni gerçekten ilginç bulduğum zamanlar var.

偶尔,我觉得你是一个很有趣的人。

Tokyo benim için en az ilginç şehirdir.

我最不感兴趣的城市就是东京。

O şimdiye kadar okuduğum en ilginç romandı.

这是我所读过的最有趣的小说。

O, dün en ilginç bir roman okudu.

他昨天看了一部最有趣的小说。

O sadece ilginç bir dizi makale yayınladı.

他刚发表一系列有趣的文章。

Şaşırtıcı bulabileceğin sana söyleyecek ilginç bir şeyim var.

我有点有趣的事要告诉你,你可能会吃惊。

Bu havanın devam edip etmeyeceğini görmek ilginç olacaktır.

看看这天气会不会持续,会很有意思。

- İş çok ilgimi çekti.
- İşi çok ilginç buldum.

我覺得這個工作非常有趣。

Latince öğrenmeye devam edeceğim, çünkü o gerçekten ilginç.

我要坚持学习拉丁语,因为它非常有趣。

Ben tüm dünyanın dillerinin çok ilginç olduğunu düşünüyorum.

我觉得世界上的语言都很有意思。

Bu, onun şimdiye kadar okuduğu en ilginç kitaptı.

這是她讀過最有趣的書。

- Bu kitap çok ilginçtir.
- Bu kitap çok ilginç.

這本書很有趣。

Bir filmin herhangi bir kitaptan daha ilginç olduğunu düşünüyorum.

- 我觉得一部电影比任何书都有趣。
- 我觉得看一部电影比看什么书更有趣。

İlginç bir işi var ama çok fazla beceri gerektiriyor.

他有个很有意思但很费功夫的工作。

"Hamlet"'in şimdiye kadar yazılan en ilginç oyun olduğu söylenilmektedir.

据说《哈姆雷特》是写出来的最有意思的剧本。

Bir aydın, seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş bir kişidir.

一个知识分子是发现到一种比性行为更有意思的活动的人。

Londraya giderken Bay Higgins Tom ve Susie'ye bir sürü ilginç şeyler söyledi.

在去倫敦的路上,Higgins先生和Tom和Susie說了許多有趣的事。

- Neden cümleler? ... diye sorabilirsiniz. Güzel, çünkü cümleler daha ilgi çekicidir.
- Niçin cümleler?...sorabilirsiniz.Pekala, çünkü cümleler daha ilginç.

为什么是句子呢?。。。你们可能要问。好吧,那是因为句子更有意思。