Examples of using "Marrones" in a sentence and their turkish translations:
Onun kahverengi gözleri var.
Onun kahverengi ayakkabıları var.
Kahverengi gözlerim var.
Kahverengi gözleri var.
Ayakkabılarım kahverengi.
Derinlere doğru kahverengi ve mor tonları
Kahverengi gözleri var.
Senin kahverengi gözlerin yok.
Agnès kahverengi teknelere baktı.
- Komşumuzda iki kahverengi köpek var.
- Komşumuzun iki tane kahverengi köpeği var.
Sonbaharda yapraklar kahverengileşir.
Yapraklar sonbaharda kahverengi olur.
Kahverengi noktalar, hastalığın olduğu yerler.
Onun ayakkabıları kahverengidir.
Ben kahverengi ayakkabıları istiyorum, siyah olanları değil.
Mary'nin kahverengi gözleri var, kızınınkiler yeşil ve küçük oğlununkiler mavi.