Examples of using "Cerdo" in a sentence and their turkish translations:
Sen bir domuzsun.
Bir domuz gibi yerdim.
Domuz gibi yeme.
Domuz pembedir.
O bir domuz gibi yer.
Seni domuz!
Bir aynasız olmayın.
Tom bir domuz gibi yedi.
Tom domuz eti yiyemez.
Tom her zaman bir domuzdu.
- Tom bir domuz gibi yiyor.
- Tom bir domuz gibi yer.
Domuzun çok yağı var.
Bir domuz gibi terliyorsun, Tom.
Tom bir domuz gibi terliyor.
Domuz filetosundan hoşlanır mısın?
Bir domuz gökyüzünü hiç görmez.
Domuz gibi yemeye alışkındım.
O, bir evcil hayvan olarak bir yer domuzu besler.
Yolun orta şeridinde seyretme.
- Bu bir domuz değil; o bir maymun.
- O bir domuz değil, maymun.
Tom domuz eti sevmez.
Bana gelince, tavuğu domuzdan daha çok severim.
Yerdomuzu orta boyutta bir hayvandır.
şehre inen tilki, aslan ve domuz
Sen sığır eti mi domuz eti mi istersin?
O bir domuz gibi yiyor.
- Karıncayiyenin başlıca gıdası termitlerdir.
- Yerdomuzunun başlıca gıdası termitlerdir.
Domuz etini az pişmiş olmasına rağmen yedim.
Büyü bozuldu ve domuz, bir adama dönüştü.
bir keresinde kadın bir gazeteciye şişman domuz dediği için ortalık karıştı
Onlar yasaklanmış domuzu kurban etti, ve onu yemeyi reddeden herkesi öldürdüler.
Gece görüşü domuzunkinden yedi kat daha iyi. Yaklaşmakta olan tehlikeden bihaberler.
Milli piyangoyu kazanırsam, lüks içinde yaşayabilirim.
Yer domuzunun güçlü bacakları ve keskin pençeleri var böylece yüksek hızda toprağa tünel kazabilir.