Translation of "C" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "C" in a sentence and their turkish translations:

Ahora hace -10 °C.

Sıcaklık eksi 10'a düşmüş durumda.

¿Sabes programar en C?

C'de programlayabilir misin?

Es verano, 217 a. C.

Yaz mevsimi, MÖ 217

Conseguí una C en francés.

Fransızcadan C aldım.

- Las naranjas son ricas en vitamina C.
- Las naranjas tienen mucha vitamina C.

Portakallar bol miktarda C vitminine sahiptir.

- Las naranjas contienen mucha vitamina C.
- Las naranjas son ricas en vitamina C.

Portakallar bol miktarda C vitamini içerir.

La mandarinas tienen mucha vitamina C.

Mandalina çok miktarda C vitamini içerir.

Lo que más necesita es vitamina C

en çok ihtiyacı olduğu ise c vitaminidir

Las naranjas son ricas en vitamina C.

Portakallar vitamin C açısından zengindirler.

El agua se congela a 0°C.

Su 0 ° C'de donar

- Los nombres de variables en C son case sensitive.
- Los nombres de variables en C distinguen mayúsculas.

C'deki değişken isimler büyük küçük harfe duyarlıdır.

Paso a la siguiente categoría: las chicas "C".

Bir sonraki kategoriye gidiyorum: C kızları.

Es tarde en el año 217 a. C.

MÖ 217 yılının sonları...

Tratan de limitar el calentamiento global a 2 °C.

küresel ısınmayı 2 santigrat derece ile sınırlandırmayı hedefliyordu,

Y, al anochecer, la temperatura cae a -16 °C.

Gece olunca da eksi 16 derecelere kadar düşüyor.

Las temperaturas suelen caer por debajo de -40 °C.

Sıcaklık düzenli olarak eksi 40 derecelere kadar düşüyor.

Me comí un limón fresco por la vitamina C.

C vitamini için taze limon yedim.

La vitamina C también es conocida como ácido ascórbico.

C vitamini askorbik asit olarak da bilinir.

Las vitaminas A y C apoyan a tus células inmunes,

Vitamin A ve C bağışıklık sisteminizi güçlendirir.

En el 400 a. C. se erigieron templos de sanación

M.Ö. 400'de, tedavi yapılan tapınaklar inşa edildi

La temperatura corporal promedio de una oveja es de 39 °C,

Bir koyunun ortalama vücut sıcaklığı 38 derecedir.

Lo de 1,5 °C sería en el mejor de los casos.

1,5 santigrat derece de en iyi senaryo dedikleri.

La temperatura promedio del último mes en Oxford fue de 18 °C.

Geçen ay Oxford'daki ortalama sıcaklık 18 dereceydi.

- El agua se congela a los cero grados centígrados.
- El agua se congela a 0°C.

- Su 0 santigrat derecede donar.
- Su sıfır santigrat derecede donar.

Es el fin de una estación larga, cálida y seca. La temperatura diurna supera los 40 °C.

Uzun, susuz ve sıcak bir mevsimin sonuna gelinmiş. Gündüz sıcaklıkları 40 dereceyi aşıyor.

«¿Qué lenguas conoces, Tom?» «C++ y Java, y un poco de PHP. ¿Y tú, María?» «Francés, japonés y hebreo.»

“Hangi dilleri konuşabiliyorsun Tom?” – “C++ ve Java. Biraz da PHP. Ya sen Maria?” – “Fransızca, Japonca ve İbranice.”

El taoísmo fue fundado en base a las enseñanzas de Laozi, un sabio nacido en el 604 a. C. en la provincia actual de Henan.

Taoizm bugünkü Henan ilinde M.Ö. 604'te doğmuş bir pir olan Laozi'nin öğretileri üzerine kurulmuştur.