Examples of using "японская" in a sentence and their turkish translations:
Japon yemeğini severim.
O, Japon yiyeceği midir?
Bu bir Japon oyuncak bebeği.
O bir Japon köpeği.
Bu benim Japonca soyadım.
Yakitori bir Japon yemeğidir.
Japon ekonomisi hızla gelişti.
Benim bir Japon arabam var.
Onun bir Japon arabası var.
- O, bir Japon otomobiline sahiptir.
- Onun Japon malı bir arabası var.
Tom'un bir Japon arabası var.
Puffy AmiYumi, bir Japon rock grubudur.
Tom Japon yemeklerini seviyor gibi görünüyor.
İlacın üreticisi bir Japon şirketidir.
Genç Japonlar rock ve jazzdan hoşlanır.
Japon takımı bu yarışma için altın madalya kazandı.
Japon yemeklerini sever misin?
Susie Japon müziğini seviyor.
Japon ekonomisi geçen yıl %4 büyüdü.
Japon yiyeceği hakkında ne düşünüyorsun?
Japon ekonomisi yıllık en fazla % 5'ten daha fazla büyümeye devam etti.
Japon mangaları ve anime dünyada popülerdir.
O, Japon giysilerin içinde daha iyi görünüyor.
Japonya ordusu 1931 yılının sonlarında Tokyo hükümetinin kontrolünü ele geçirdi.
Bu benim Japon arkadaşım.