Translation of "учёный" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "учёный" in a sentence and their turkish translations:

Он учёный.

- O bir bilim adamıdır.
- O, bir bilim adamıdır.

Том - учёный?

Tom bir bilim adamı mı?

Том учёный.

Tom bir bilim adamıdır.

- Он учёный международного уровня.
- Он учёный мирового класса.
- Он учёный мирового уровня.

O uluslararası düzeyde bir bilim adamıdır.

Я учёный-планетолог,

Ben bir gezegen bilim insanıyım

Я не учёный.

Ben bir bilim adamı değilim.

Том настоящий учёный.

Tom gerçek bir bilim adamıdır.

Мэри – блестящий учёный.

Mary parlak bir bilimcidir.

Том - блестящий учёный.

Tom parlak bir bilim adamıdır.

Он великий учёный.

O büyük bir bilimcidir.

Том — учёный-климатолог.

Tom bir iklim bilimcisidir.

- Я думал, что ты учёный.
- Я думал, что Вы учёный.
- Я думала, что ты учёный.
- Я думала, что Вы учёный.

Bir bilim adamı olduğunu sanıyordum.

Лидер партии - известный учёный.

- Partinin lideri ünlü bir bilim adamıdır.
- Partinin başkanı ünlü bir bilimcidir.
- Parti lideri ünlü bir bilim insanıdır.
- Partinin lideri tanınmış bir bilim insanıdır.

Она учёный и поэт.

O bir alim ve şairdir.

Он учёный и музыкант.

O, bir bilim adamı ve müzisyendir.

Это всеми уважаемый учёный.

Bu, herkes tarafından saygı duyulan bir bilimcidir.

Жена Тома — тоже учёный.

- Tom'un karısı aynı zamanda bir bilim kadınıdır.
- Tom'un karısı da bir bilim kadınıdır.

Господин Сузуки - выдающийся учёный.

Bay Suzuki olağanüstü bir bilim adamıdır.

Моя жена тоже учёный.

Karım da bir bilim insanıdır.

Он известен как учёный.

O, bir bilim adamı olarak ünlüdür.

Учёный настаивал на продолжении исследования.

Bilimci araştırmaya devam etmekte ısrar etti.

Мальчик разговаривает, как великий учёный.

Çocuk büyük bir bilgin gibi konuşuyor.

Он учёный и музыкант одновременно.

O bir bilim adamı ve aynı zamanda bir müzisyen.

Учёный искал в долине кости динозавров.

Bilimci vadideki dinozor kemiklerini araştırdı.

Учёный прочитал лекцию о строении Вселенной.

Bilimci evrenin yapısı üzerine bir ders verdi.

Настоящий учёный так бы не подумал.

Gerçek bir bilim adamı öyle düşünmezdi.

Мистер Джонсон не учёный, а поэт.

Bay Johnson bir bilim adamı değil fakat bir şairdir.

- Он великий ученый.
- Он великий учёный.

O, büyük bir bilim adamıdır.

Но если учёный выполняет свою работу правильно,

Fakat bir bilim insanı işini gerektiği gibi yapıyorsa

Учёный объяснил странный феномен в свете последних научных знаний.

Bilimci son bilimsel bilgiler ışığında garip olayları açıkladı.

- Он ученый, которого все уважают.
- Он всеми уважаемый учёный.

Herkes tarafından saygı duyulan bir bilim adamıdır.

Он — важный государственный деятель, и, что важнее, великий учёный.

O büyük bir devlet adamı ve bunun da ötesinde büyük bir bilgindir.

Этот учёный известен как на родине, так и за границей.

- Bilimci hem yurt içinde hem de yurt dışında ünlüdür.
- Bilim adamı hem yurt içinde hem de yurt dışında ünlüdür.

Родись он в другое время, из него получился бы отличный учёный.

Daha iyi zamanlarda doğsaydı mükemmel bir bilim adamı olurdu.

Учёный знаменит не только в Японии, но и в других странах.

Bilim adamı sadece Japonya'da değil fakat aynı zamanda yabancı ülkelerde de ünlü.

Любой учёный хочет взять в руки при жизни написанную им книгу.

Her alimin yazdığı kitabı kendisi sağ salim olduğu zamanda eline alası geliyor.

Один американский учёный, Уильям Китон, провёл очень интересный эксперимент для того, чтобы разгадать эту загадку.

William Keeton adlı bir Amerikalı bilimci bu gizemi çözmek için çok ilginç bir deney yaptı.

- Он хороший ученик и, что ещё лучше, хороший учитель.
- Он хороший учёный и, что ещё лучше, хороший учитель.

O iyi bir akademisyendir ve daha iyi olanı, iyi bir öğretmen.