Examples of using "принесу" in a sentence and their turkish translations:
Onu sana getireceğim.
Onu almaya gideceğim.
- Sana bir havlu alacağım.
- Sana bir havlu getireceğim.
Onu geri getireceğim.
Yarın onu sana getireceğim.
Ben öğle yemeği getireceğim.
Sandviçleri getireceğim.
Şarabı getireceğim.
Birayı getireceğim.
Ben bir tane daha havlu getireceğim.
Biraz yiyecek almaya gideceğim.
Onu pazartesi günü getireceğim.
Ben bir kova su alacağım.
Sana biraz dondurma alayım.
Sana biraz brendi alacağım.
- Sana biraz şarap alacağım.
- Size biraz şarap alacağım.
Sana mutluluk getireceğim.
Tom'a biraz yiyecek getireceğim.
Size çay getireceğim.
Lütfen bekle. Havlu getireceğim.
Sana içecek bir şey alacağım.
Sana yiyecek bir şeyler getireceğim.
Sana bir fincan kahve daha getireceğim.
Sana yiyecek bir şey getireceğim.
Yiyecek bir şey almayacağım.
Size faturayı hemen getireceğim.
Bize biraz daha şarap getireyim.
Sana biraz kahve getireyim.
Sana bir bardak su getireceğim.
Gidip sana içecek bir şey alacağım.
Gidip yiyecek bir şey getireyim sana.
Sana içecek bir şey alayım.
Onu almaya gideceğim.
Bize yiyecek bir şey alayım.
Sana yiyecek bir şey getireyim.
Gidip size bir fincan kahve getireceğim.
Onu senin için alacağım.
Onu senin için alacağım.
Kendime bir kahve alacağım. Bir tane ister misin?
Gidip onları alacağım.
Süpürgeyi almaya gideceğim.
Onu bulur bulmaz, onu senin evine getireceğim.
Bunu taşıyacağım.
Sana yiyecek bir şey getirmemi ister misin?
Sana bir bardak su alacağım.
Lütfen ben bir havlu alırken bekle.
Sadece olduğun yerde kal. İmzalaman gereken kağıtları sana getireceğim.
- Seni mutlu edeceğim.
- Sizi mutlu edeceğim.