Examples of using "постепенно" in a sentence and their turkish translations:
Hava giderek soğuyor.
Rüzgar yavaş yavaş kesildi.
- Gökyüzü yavaş yavaş bulutlandı.
- Gökyüzü yavaşça bulutlandı.
bir fikir kökleşmeye başladı.
Gürültü giderek azaldı.
Müzik yavaş yavaş yok oldu.
Yavaş yavaş iyileşiyor.
- Bu bölgede ormanlar gittikçe azalıyor.
- Bu alan yavaş yavaş ormansızlaştırılıyor.
Tren yavaş yavaş hızlandı.
Eski gümrükler giderek yok oluyor.
Gürültü giderek arttı.
Beethoven yavaş yavaş işitmesini kaybetti.
- Başarı adım adım göze çarpmaya başlar.
- Kazanılan başarılar her adımda daha da dikkat çekici hâl alır.
adım adım başarılı olabiliriz.
Yavaş yavaş anlamaya başladı.
Birçok eski gelenek yavaş yavaş ortadan kalkıyor.
Tom gitgidide koku duyusunu kaybetmeye başladı.
belirli değerler üzerinden gitmesini hayal etmek kolay olurdu..
Son yıllarda fiyatlar giderek artıyor.
Bir sürahi damla damla doldurur.
- Bu ülkenin nüfusu giderek azalıyor.
- Bu ülkenin nüfusu giderek azalmaktadır.
Yavaşça onun gözleri karanlığa alıştı.
Tom yavaş yavaş Mary'ye yaklaştı.
Böyle az az, ortaklarımızla çalışarak,
Yavaş yavaş tüm hayvanları önemsemeye başlıyorsun.
İlk başta gergindim ama yavaş yavaş daha rahatladım.
AB'nin birliği giderek daha sarsıntılı hale gelmektedir.
Büyükannem giderek unutkan ve kırılgan oluyor.
Ve aynı zamanda yavaşça uzaklaşıyor.
küçük davranışlar ve durumlardı.
Söz dağarcığını oluşturduktan sonra cümlelere geçtim.
Fikir gittikçe hoşuna gitti.
başlattı , yavaş yavaş düşmanın sol kanadını sürerek… Avusturya'nın geri çekilmesini kaçınılmaz hale getirmeye yardımcı oldu.
Dedektiflik gibi. Tüm ipuçlarını yavaşça topluyorsun.
Bir süre sonra, normal hayatına devam etmeye başladı.
Tandır ekmeğinin yapılışını bilenler gittikçe azalıyorlar.
Onların arkadaşlığı yavaş yavaş aşka dönüştü.
Ama sonunda El Cap'e karşı kendimi denemeyi kabul ettim.
Güneşin güçlenmesiyle... ...yeni yaşamlar başlar ve zorluklar yavaş yavaş unutulur.
Sular yeryüzünden çekilmeye başladı. Yüz elli gün geçtikten sonra sular azaldı.