Examples of using "посоветовала" in a sentence and their turkish translations:
Ona gitmemesini tavsiye etti.
Ona gitmemesini tavsiye etti.
O ona emniyet kemerini bağlamasını tavsiye etti.
O onun oraya gitmesini tavsiye etti.
O, ona dinlenmesini tavsiye etti.
O onun polise gitmesini tavsiye etti.
O, bana nerede kalacağımı tavsiye etti.
- O, oraya gitmemi tavsiye etti.
- Oraya gitmemi tavsiye etti.
O, ona bir bisiklet kullanmasını tavsiye etti.
Ona sigara içmemesini tavsiye etti.
O, ona daha dikkatli olmasını tavsiye etti.
O ona dakik olmasını tavsiye etti.
O ona bir öğretmen olmasını tavsiye etti.
O ona derhal eve geri gelmesini tavsiye etti.
O ona içmekten vazgeçmesini tavsiye etti.
O ona sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
O ona zayıflamasını tavsiye etti.
O ona dişçiyi görmesini tavsiye etti.
O, ona ilacı almasını tavsiye etti.
O, ona parayı alması için nasihat etti.
O, ona daha çok çalışmasını tavsiye etti.
O, ona daha fazla kitap okumasını önerdi.
O, ona onu yapmamasını tavsiye etti.
O ona daha fazla süt içmesini tavsiye etti.
O ona daha fazla egzersiz yapmasını tavsiye etti.
O ona bisikletle gitmesini tavsiye etti.
O ona eve erken gitmesini tavsiye etti.
O ona oraya yalnız gitmesini tavsiye etti.
O ona hastaneye gitmesini tavsiye etti.
O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti.
O ona sözünü tutmasını tavsiye etti.
O ona şu kitapları okumasını tavsiye etti.
O ona bir avukat görmesini tavsiye etti.
O, ona o müzeyi ziyaret etmesini tavsiye etti.
O ona gece tek başına dışarı çıkmamasını tavsiye etti.
O, ona çok fazla yememesini tavsiye etti.
Bana ondan uzak durmamı tavsiye etti.
Ona ona kullanılmış bir araba almamasını tavsiye etti.
O, ona çok fazla içmemesini tavsiye etti.
O, ona hangi kitapları okuyacağı konusunda akıl verdi.
O ona 2.30'a kadar gelmesini tavsiye etti.
O ona sıkı bir diyet yapmasını tavsiye etti.
O ona o ilacı almayı durdurmasını tavsiye etti.
Tom tek başına oraya gitmemesi konusunda Mary tarafından uyarıldı.
O, ona çok şeker kullanmamasını tavsiye etti.
O, ona arkadaşlarından ödünç para almamasını tavsiye etti.
O, ona çok hızlı araba sürmemesini tavsiye etti.
O, ona yemekler arasında yememesini tavsiye etti.
O ona çok fazla tuz kullanmamasını tavsiye ederdi.
O, ona iki gün daha yatakta kalmasını tavsiye etti.
O, ona, öğretmenin söylediği her şeye inanmamasını söyledi.
O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti fakat o gitmeye korktu.
O, ona, kız arkadaşına onu sevdiğini söylemesini istedi.
Daha dikkatli olmanı önerirdim.
O ona hastaneye gitmesini tavsiye etti fakat o onun tavsiyesine uymadı.
Tom'a karides yememesini tavsiye ettim.
- Tom'a onu yapmamasını tavsiye ettim.
- Tom'a onu yapmamasını salık verdim.
Ona Boston'u ziyaret etmesini tavsiye etti, çünkü o, onun dünyadaki en güzel şehir olduğunu düşünüyordu.
O, ona uzun bir tatile çıkmasını tavsiye etti, bu yüzden o, derhal işi bıraktı ve dünya yolculuğuna çıktı.
Tom'a Mary'den çok fazla borç para almamasını tavsiye ettim.
Tom'a ormanda bulduğu mantarları yememesini tavsiye ettim.