Examples of using "половина" in a sentence and their turkish translations:
Elmaların yarısı çürümüş.
Elmaların yarısı çürümüştü.
Onların yarısı öğrenci.
Saat üç buçuk.
Saat dokuz otuz.
Öğrencilerin yarısı yok.
Saat şimdi 2.30.
Saat bir buçuk.
İyi bir soru, yanıtın yarısını içerir.
2.30 dediğini sandım.
Fakat neredeyse 11.30.
Elmanın yarısı çürümüştü.
Kavunların yarısı yenildi.
Altının yarısı üçtür.
- O sadece yarım hikaye.
- O sadece hikayenin yarısıdır.
Güzel bir yüz çeyizin yarısı kadardır.
İyi bir başlangıç, işin yarısıdır.
Bu elmaların yarısı çürümüş.
Güzel soru, ilmin yarısıdır.
Sizin yarınız aptalsınız.
Bunların yarısı Tom'un.
Ben 2.30 dediğimizi sanıyordum.
bugün Avustralya'da liseyi bitiren öğrencilerin yarısı
Dünyadaki toprakların yarısı bozulmuş sayılıyor.
Saat 3:30.
Şimdi Boston'da 2.30.
Onların yarısı çalışmıyor.
Büyük Set Resifi'ndeki mercanların yarısı ölmüş.
Bu, ABD'de eğitime harcanan para toplamının yarısı ediyor.
Yarısı hemen gülmeye başladı,
Bu uzman addedilenlerin yarısı hatalı çıkacak.
okuyup yazamayan hiçbir ülke
Dünya nüfusunun yarısı şehirlerde yaşıyor.
anlamı: "İyi bir başlangıç, başarmanın yarısıdır."
Kimyasal enerjinin yaklaşık yarısı elektriğe,
bunun sebebi atmosfere salınımına devam ettiğimiz karbonun yarısı,
İyi bir başlangıç, işi yarı yarıya bitirmek demektir.
Tom'un söylediklerinin yarısı gerçek değil.
Saat sadece 2.30.
ve intihar dâhil, hapishanede gerçekleşen ölümlerin neredeyse yarısı
Saat tam sekiz otuz mu?
"Saat kaç?" "On otuz."
Sadece yarısına ihtiyacım var.
Şimdi saat 2.30.
İyi bir başlangıç yapmak savaşın yarısıdır.
Tom'un bana verdiği elmaların yarısı çürümüştü.
"Şu anda saat kaç?" "Saat 3.30."
Sonunda Tom eve vardığında neredeyse 2.30 idi.
İşi bitirmek onun bütün öğleden sonrasını aldı.
"Şu an saat kaç?" "Saat 2:30"
Takımın yarısının gıda zehirlenmesi geçirmesi nedeniyle maç ertelendi.
Şimdi saat üç buçuk, ama biz saat sekizde restoranda rezervasyon yaptırdık.
diğer bir yarısı ise gücendirici bir şey söylediği için ona bağırıyor.
Biz onun ne olduğunu öğrenmeden önce Hayatın yarısı harcanmaktadır.
Zaten saat 2.30 ve Tom henüz burada değil.
Şimdi Boston'da 2.30.
Saat 8.30'da Fadıl'dan hiçbir iz yoktu.
Ayın güneşe bakan yarısı her zaman ışıldar fakat ışıldayan taraf her zaman dünyaya bakmaz.
Tom onun 2.30'dan sonra zaten hazır olduğunu bilmiyordu.
Zaten 2.30 ve Tom ve Mary henüz burada değil.
Japonya'da ortaokul öğrencilerinin yaklaşık yarısında cep telefonu var ama lise öğrencilerine bakarsanız bu oran yüzde 97'ye çıkıyor.
Charon gezegen Pluto'nun bir uydusu olarak kabul edilmektedir. Ancak onun çapı Pluto'nun yarı çapından daha büyük olduğu için o, eşit bir ortak olarak kabul edilmektedir; ve Pluto ve Charon bir çift gezegen olarak kabul edilmektedir.