Examples of using "одета" in a sentence and their turkish translations:
Aktris güzel giyinmişti.
Mary kışkırtıcı giysiler giyiyor.
Hemşire beyaz giyindi.
- O her zaman temiz giyinir.
- O her zaman düzgün giyinir.
O iyi giyimliydi.
O öldürmek için giyinmişti.
Mary öldürmek için giyinmişti.
O beyaz giymiş.
Kim çok çekici giyinmiş.
O, bir gelin gibi giyindi.
O tümüyle siyah giyindi.
Dul kadın siyah giyinmişti.
O her zaman siyah giyinir.
O kırmızı giymişti.
O bir aktris gibi giyinmişti.
Mary'nin üzerinde bir elbise vardı.
Jane, bir erkek gibi giymişti.
- Mary, müsait misin?
- Mary, uygun musun?
- Mary, kıyafetin uygun mu?
- Mary, giyinik misin?
- Kızların her biri düzgün bir şekilde giyinmişti.
- Kızların her biri özenle giyinmişti.
- O, nasıl giyindiğine pek dikkat etmez.
- O, nasıl giyindiğini umursamaz.
O, vizon bir ceket giyiyordu.
Ben giyinik değilim.
Sen giyindin mi?
O açık mavi bir takım elbise giyiyor.
O, düğün için tamamen beyaz giymiş.
O kırmızı giyiyor.
Tom Mary'nin nasıl giyindiğini fark etmedi.
Ben hâlâ giyinmedim.
O, kırmızı bir bluz ve siyah bir etek giymişti.
O, siyah bir bluz ve kırmızı bir etek giymişti.
O, kırmızı bir elbise giydiği için dikkat çekti.
O, beyaz giyinmişti.
Emily güzel bir elbise giyiyor.
O, siyah giymişti.
Beyaz bluz ve kırmızı etek giyiyordu.
Mary siyah bir elbise giyiyor.
Neden giyindin?
Kırmızı bluz ve beyaz etek giyiyordu.
Hâlâ giyinik misin?
Böyle giyindiğim için beni affet.
O beyaz bir tişört giyiyordu.
O kırmızı bir elbise giydi.
Tom Mary'nin giyinme tarzı hakkında basit bir şey söyledi.
- Daha giyinmedin mi?
- Daha giyinmediniz mi?
- Çok kalın giyinmişsin.
- Çok sıcak giyinmişsin.
Neden öyle giyindin?
- Neden giyinmiş değilsin?
- Neden giyinik değilsin?
- Neden giyinik değilsiniz?
Mary her zaman bakımlı ve modaya uygun olarak giyimlidir.
Ekibimiz kırmızı gömlekler giyiyordu.
Partide beyaz giymişti.
Böyle giyinmiş olduğum için özür dilerim.
Neden daha giyinmedin?
Her zaman böyle giyinmem.
Neden herhangi bir giysi giyinmiyorsun?