Examples of using "одержимость" in a sentence and their turkish translations:
Bir nevi takıntı hâline gelmişti.
Onun golfe olan saplantısını anlayamıyorum.
Onun futbola takıntısını anlamıyorum.
Onun futbol takıntısını anlayamıyorum.
Ben onun basketbolla saplantısını anlayamıyorum.
Onun hokey takıntısını anlayamıyorum.
Araştırmalarım sayesinde