Examples of using "корову" in a sentence and their turkish translations:
İneği sağdın.
Ben ineği sağdım.
Bir ineği nasıl sağarsın?
Tom ineği sağıyor.
Tom ineği sağdı.
O, ineği sağdı.
- O, ineği sağdı.
- İneği sağdı.
Mary ineği sağdı.
İneği sağdık.
İneği sağan kişi benim.
- İnek nasıl sağılır bilir.
- İneğin nasıl sağılacağını bilir.
- İnek sağmayı bilir.
Hiç inek sağdın mı?
İnek sağmayı öğrendim.
Babam sığır aldı.
Jean ineğe bakıyor.
Tom bir ineğin nasıl sağacağını bilmiyor.
Gerçek bir inek görmedim.
İneğini iki atla değiştirdi.
Oh, bir ineği sağma tarzın bu mu?
Bir ineği nasıl sağacağını Mary'ye öğreten kişi Tom'dur.
En son ne zaman bir inek sağdın?
Bir ineğin sütünü nasıl sağacağını Mary'ye öğreten kişi Tom değildi.
Ben aslında hiç gerçek bir inek görmedim.
Bu ineği sağamam. O hasta.
O kadar açım ki bir inek bile yiyebilirim.