Examples of using "Учёный" in a sentence and their turkish translations:
- O bir bilim adamıdır.
- O, bir bilim adamıdır.
Tom bir bilim adamı mı?
Tom bir bilim adamıdır.
O uluslararası düzeyde bir bilim adamıdır.
Ben bir gezegen bilim insanıyım
Ben bir bilim adamı değilim.
Tom gerçek bir bilim adamıdır.
Mary parlak bir bilimcidir.
Tom parlak bir bilim adamıdır.
O büyük bir bilimcidir.
Tom bir iklim bilimcisidir.
Bir bilim adamı olduğunu sanıyordum.
- Partinin lideri ünlü bir bilim adamıdır.
- Partinin başkanı ünlü bir bilimcidir.
- Parti lideri ünlü bir bilim insanıdır.
- Partinin lideri tanınmış bir bilim insanıdır.
O bir alim ve şairdir.
O, bir bilim adamı ve müzisyendir.
Bu, herkes tarafından saygı duyulan bir bilimcidir.
- Tom'un karısı aynı zamanda bir bilim kadınıdır.
- Tom'un karısı da bir bilim kadınıdır.
Bay Suzuki olağanüstü bir bilim adamıdır.
Karım da bir bilim insanıdır.
O, bir bilim adamı olarak ünlüdür.
Bilimci araştırmaya devam etmekte ısrar etti.
Çocuk büyük bir bilgin gibi konuşuyor.
O bir bilim adamı ve aynı zamanda bir müzisyen.
Bilimci vadideki dinozor kemiklerini araştırdı.
Bilimci evrenin yapısı üzerine bir ders verdi.
Gerçek bir bilim adamı öyle düşünmezdi.
Bay Johnson bir bilim adamı değil fakat bir şairdir.
O, büyük bir bilim adamıdır.
Fakat bir bilim insanı işini gerektiği gibi yapıyorsa
Bilimci son bilimsel bilgiler ışığında garip olayları açıkladı.
Herkes tarafından saygı duyulan bir bilim adamıdır.
O büyük bir devlet adamı ve bunun da ötesinde büyük bir bilgindir.
- Bilimci hem yurt içinde hem de yurt dışında ünlüdür.
- Bilim adamı hem yurt içinde hem de yurt dışında ünlüdür.
Daha iyi zamanlarda doğsaydı mükemmel bir bilim adamı olurdu.
Bilim adamı sadece Japonya'da değil fakat aynı zamanda yabancı ülkelerde de ünlü.
Her alimin yazdığı kitabı kendisi sağ salim olduğu zamanda eline alası geliyor.
William Keeton adlı bir Amerikalı bilimci bu gizemi çözmek için çok ilginç bir deney yaptı.
O iyi bir akademisyendir ve daha iyi olanı, iyi bir öğretmen.