Examples of using "Политик" in a sentence and their turkish translations:
Tom politikacıdır.
Tom bir politikacı.
Ben bir politikacıyım.
Angela Merkel bir Alman politikacıdır.
Ben bir politikacı değilim.
"Dürüst politikacı" ifadesi bir çelişkidir.
Politikalar insanlara hizmet etmelidir.
Bay White, liberal bir politikacıdır.
Bir devlet adamı saygıya değer olmalıdır.
O siyasetçi eski bir tilki.
Gözde politikacın kimdir?
Anlarsınız, ben bir siyasetçiyim
O bir politikacı değil, fakat bir avukat.
Politikacı Kongreye reformlar önerdi.
Politikacı sözünü tutmadı.
Büyük politikacı 1963'te vefat etti.
Çözdüğü bir keşmekeşten veya yaptığı bir konuşmadan dolayı
Benim ilk izlenimim onun anlayışlı bir politikacı olduğu yönünde.
Politikacı güvenimizi kötüye kullandığı için özür dileme zahmetinde bulunmadı.
Politikacı öldüğünde, herkes oğulun babasının izinden gideceğini umuyordu.
Politikacı siyahlar ve eşcinseller hakkındaki güncel Facebook gönderileri için özür diledi.
Politikacı bütün vergilerini ödediğini ve yasadışı hiçbir şey yapmadığını söyledi.
Eşiniz bir politikacı ise, öyleyse muhtemelen sizin adınız da zaman zaman gazetede görünecektir.