Examples of using "Песок" in a sentence and their turkish translations:
Kumdan nefret ederim.
Kum sıcaktı.
Kumu eşit dağıtın.
O kum.
Kum sıcak.
Kuru kum su emer.
Kamyon kumu yere döktü.
Plajda kum beyazdı.
Kum sarıdır, ve güneş de sarıdır. Kum ve güneş sarıdır.
Yatağa kum getirme.
Kum sevmem.
- İşçi, bir kürekle kum taşıyor.
- İşçi, kürekle kum taşıyor.
Kum üzerinde uzanalım.
Saçımda kum var.
Kafanı kuma gömmeyi bırak.
Çocuk kovayı kumla doldurdu.
Okyanusun dibinde kum vardır.
Gerçeği yok sayma.
Ayakkabımda kum var.
Ama biraz kum alıp bunu zımpara gibi kullanabilirsiniz.
Gözüme biraz kum kaçtı.
Buza karşı yollara müdahale ederler ya? Kum kullanırlar.
Kuma vurarak oluşturduğu titreşimlerle rakibini uyarıyor.
kumu burdan al ve buraya taşı.
Güneş parladı ve çöldeki kumlar sıcak göründü.
Tom kumun üstünde Mary'nin yanına oturdu.
Kafasını, deve kuşu gibi kuma gömdü.
O, bir devekuşu gibi, kafasını kuma gizler.
Mary ayak parmaklarını sıcak kuma gömdü.
Başını devekuşu gibi kuma gömüyorsun.
Somon nehre gider ve yumurtalarını kuma yumurtlar.