Examples of using "Левой" in a sentence and their turkish translations:
Sol elinle yaz.
O, sol eliyle yazı yazar.
Soldan git.
Ben sol elimle yazmayı öğrendim.
O, sol eliyle yazı yazar.
Tom sol elle yazar.
O, sol eli ile kapı kolunu çevirdi.
O sol bacağından ameliyat oldu.
O, caddenin sol tarafındadır.
Adam sol kolunun kullanımını yeniden kazandı.
Sol elimle yazmayı denedim.
Ben sol elimle yazmaya çalıştım.
Sol bacağına biraz buz koy.
Tom topu sol eliyle yakaladı.
Sol eliyle bir kepçeyi tutuyor.
Sol eli ile topu yakaladı.
Tom sol elinde bir şey taşıyor.
Sol elinle yazmanı sana kim söyledi?
Bıçağı sol elimde tuttum.
Sol elle nasıl yazacağımı bilmiyorum.
Onlar İngiltere'de solda araba sürerler.
Tom sol elinde bir şey tutuyordu.
Tom arabasının anahtarını sol eline aldı.
Tom'un sol elinde serçe parmağı eksik.
Sol bacağından küçük bir operasyon geçirdi.
Tom sol eliyle Mary'nin sağ elini yakaladı.
Tom'un sol kolunda bir döğmesi var.
Tom yolun sol tarafında araba sürmeye alışkın değil.
Ben yolun sol tarafında sürmeye alışmaya çalışıyorum.
Solağım ve bu yüzden sol elimle yazıyorum.
Sol ayağımda sadece dört parmağım var.
Tam okulun önünde caddenin sol tarafında park ettim.
Alçımdan dolayı sol elimi kullanamıyorum.
- Yolun sol tarafında araç kullanma konusunda deneyimim yok.
- Yolun sol tarafında çok sürüş deneyimim yok.
- Sol elimle yazıyorum çünkü benim için daha rahat.
- Benim için daha uygun olduğu için sol elimle yazıyorum.
Mary'nin sol elinin her parmağında bir yüzük var.
Jim henüz yolun sol tarafında sürmeye alışkın değil.
Tom, top oynarken sol ayağını, yazarken ise sağ elini kullanır.
Tom'un sol elinde bandajı vardı.
On üç yaşındayken içinde bulunduğum bir araba kazasından dolayı hâlâ sol bacağımda bir izim var.
Mary her zaman sol eğilimli olmuştur, ama o Sol Parti için mecliste bir koltuğa sahip olduğundan beri, o, radikal kapitalizm eleştirisi ile bir medya yıldızı oldu.