Examples of using "Rękę" in a sentence and their turkish translations:
O elini kaldırdı.
Kolunu kırdın.
Elini kaldır.
Ben kolumu kırdım.
Elim yerinde duruyor.
Öğrenci elini kaldırdı.
Elini ver bana.
Sol kolunu kaldır.
O elini kaldırdı.
Tom kolunu kırdı.
Jane ile tokalaştım.
Jim elini kaldırdı.
ve anne, hep birlikte rahat bir nefes alabilmek için
Birine evlenme teklif et.
El ele gittiler.
Elimi tut.
Eğer anlıyorsanız elinizi kaldırın.
O onu elinden öptü.
Tom'a diğer elini ver.
Sevenler kol kola yürüyordu.
O onun elini yakaladı.
Elimi öptü.
Boynumu korumak istiyordum. Bu yüzden kolumu uzattım,
Brian Kate'in ellerini tutuyor.
Köpek, elimden ısırdı.
O, elini bir bıçakla kesti.
O bir taksi durdurmak için elini kaldırdı.
O, ağzımdan girip burnumdan çıktı.
Elini tutabilir miyim?
Elini omzuma koy.
Tom elini benimkinin üstüne koydu.
Bir ütüyle elimi yaktım.
Kolunu omuzunda hissetti.
Küçük kızı elinden tuttum.
Tom'un köpeği Mary'nin elini ısırdı.
Onu tek başıma yaptım.
Kırık bir cam parçasıyla kolunu kestikten sonra
Ona elini verirsen kolunu kaptırırsın.
Korkuyorsan elimi sıkık tut.
O, futbol oynarken kolunu kırdı.
Bu kol saati çok değerlidir.
Ve birden o an geldi. Elimi birazcık uzattım.
Ben katkıda bulundum.
Elinizin bir mengeneye sıkışıp ardından yanması gibi.
Kibar görünüşlü yaşlı adam kalktı ve elini bana verdi.
Caddeyyi geçerken küçük kız kardeşimle el ele tutuştuk.
Sen bitki yetiştirmekten anlıyorsun gibi görünüyor.
Elimi yakaladı ve beni ikinci kata çekti.
Tom onun onunla evlenmesini istemeyi planlamadığını Mary'nin bilmesini istiyor.