Examples of using "Gry" in a sentence and their turkish translations:
Oyunları severim.
Oyun bitti.
O zaman oyun biter!
O zaman oyun biter!
Oynamayı bırakma.
Spor yapmayı severim.
Tom oyunları seviyor.
- Oyunun kurallarını ona anlattım.
- Oyunun kurallarını onlara açıkladım.
Bu oyunu bilmiyorum.
Tom kelime oyunlarını sever.
Ben video oyunları oynarım.
Birçok erkek çocuk bilgisayar oyunları sever.
O, kısa sürede oyuna dönecek.
Çoğu erkek çocukları video oyunlarını severler.
Arkadaşlarımın hepsi bilgisayar oyunlarını sever.
Billy sporlarda iyidir.
Oyunun başlaması için sabırsızdım.
Sadece sosyalleşmek için masa üstü oyunları oynarım.
Bunun ne tür bir oyun olduğunu düşünüyorsun?
yüz binlerce kullanıcısı olan video oyunları geliştirmek için harcamıştım
Zaman öldürmek için bazı video oyunları oynayalım.
Video oyunu oynamayı seven bir kızla evlenmek istiyorum.
Nancy kapalı yer oyunlarından hoşlanır.
O tenis oynamaya düşkündür.
Yağmur tenis oyunumuzu bitirmemizi önledi.
Mike Pazartesi basketbol çalışmaz.
Sally, piyano dersleri vererek geçimini sağlıyor.
Kazanmaya başlayıncaya kadar bu oyunu sevmedim.
Ben video oyunlarının çocuklarımızın kafalarını çarpıttığını düşünüyorum.
- Bu oyunlar yetişkin kategorisi altında listelenmiş.
- Bu oyunlar "yetişkin" olarak sınıflandırılmıştır.
Ben bu oyunu beğenmiyorum.
Erkekler video oyunları oynayarak kızlardan daha fazla zaman harcar.
Her gece Mumbai'nin arka sokakları ölümcül bir kedi fare oyununa sahne oluyor.
O çok sıkıntıdaydı ama mecbur olduğu işi isteyerek yaptı.
Piyano hocam kötü hava nedeniyle erkenden eve gitmemi tavsiye etti.