Examples of using "하면서" in a sentence and their turkish translations:
Tekdüze hâlde
Gençlere rehberlik ederken,
ve barış için birlikte çalışarak
Sizlere birkaç soru yönelterek başlamak istiyorum.
İnsanlar işimde benimle ilk tanıştıkları zaman,
Kariyerimi, insanların zihinlerine girmekle ve herkesin
ve zamanının %80'ini bir tür iletişim içinde geçirir.