Examples of using "필터가" in a sentence and their turkish translations:
Problem şu ki, bu filtreler oldukça pahalı.
filtreler genellikle parçaları tutmak ve bir deniz habitatına gitmelerini engellemek için
Çoğu kurutucuda tiftiği tutmak için bir mekanizma bulunuyor, ancak çamaşır makinelerinde tipik olarak bir filtre yok.
hangi tip kıyafetin daha fazla dökülmeye sebep olduğunu buldu.