Translation of "플라스틱" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "플라스틱" in a sentence and their turkish translations:

플라스틱 때문에 죽어가고 있죠.

plastik yüzünden ölüyor.

해변 플라스틱 재활용 프로그램이나

sahil plastik geridönüşüm programları

일회용 플라스틱 포장재를 줄이는

만약 해양 플라스틱 쓰레기 수거 프로젝트나

Ocean Cleanup projesi,

셸은 우리의 플라스틱 중립 프로그램에 투자했습니다.

plastiği desteklememe projemize katıldı.

일회용 플라스틱 오염에 대해 많이 듣습니다

Plastik pipet ve alışveriş poşetlerinin deniz habitatlarını tıkaması gibi.

플라스틱 중립은 탄소 중립과 같은 맥락에 있죠.

Plastiği desteklememe karbona karşı olmakla aynı

그러나 해양 플라스틱 폐기물을 미리 방지하는 것은

Ancak okyanus plastiğini engellemek

작은 플라스틱 조각들로 오염되고 있다는 사실을 발견했죠

küçük plastik parçalarıyla kirlendiğini fark ettiler.

재빨리 움직여 곰팡이 핀 작은 플라스틱 의자를 밀어넣고는

Hızlıca hareket ediyorsun, o küçük kalıpsı plastik sandalyeye çarpıyorsun

약 5조 개의 미세 플라스틱 조각에 큰 기여를 합니다

5 milyon mikroplastik parçasını oluşturdu.

우리는 해양 서식지를 파괴하는 플라스틱 빨대 나 비닐 봉투와 같은

Tek kullanımlık plastik eşyaların yarattığı kirlilik hakkında çok şey duyuyoruz.

왜냐하면 바다에 있는 대부분의 플라스틱 조각은 이렇게 생기지 않았기 때문입니다

Çünkü okyanuslardaki plastik parçaların çoğu böyle görünmüyor.

그러는 동안 해양 과학자들은 해양 서식지가 "미세 플라스틱"이라고 불리는

Aynı zamanda, deniz bilimcileri habitatların "mikroplastik" denilen...

작은 플라스틱 가닥으로 만든 합성섬유 원단이라는 것을 알 수 있죠

küçük plastik ipliklerinin dokunmuş hali olduğunu görebiliriz.

이런 일회용 플라스틱은 플라스틱 해양 오염의 전체 질량에서 가장 큰 비중을 차지하지만

Bu büyük parçalar okyanusu kirleten plastiğin büyük bir miktarını oluştursalar da...