Examples of using "지역이" in a sentence and their turkish translations:
dışarıda bırakılan ve geride kalan kişiler ve yerler var.
Eğer bölge hastalanırsa,
bölge sadece hasta değil,
30 yıl önce ise 23 savaş vardı,
sahipti, bu arada tarıma dayalı ve gelişmemiş bir bölgeydi.
Geçen yıl dünyada 12 süregelen savaş,
Gezegenin engin alanları donmaya başlıyor. Her gece daha da uzun sürüyor.