Examples of using "일부를" in a sentence and their turkish translations:
ya da üniversite masraflarımın yarısının ödemesini yapan kız kardeşim
Rus hussars ücret ve yönlendirilen kısmı Arrighi'nin Üçüncü Süvari Kolordusu.
Sonra istersek ışığı tekrar beyne odaklayabilir
Birkaç yıldır öğretmen maaşlarının bir bölümünü ben karşılıyorum.
Biz bu paranın bir kısmını, mesela, röportaj gezileri için uçak biletlerine öderiz.
Cevabın bir kısmı bilişsel psikolojide gizli.
İmparator tuzağa düşmeyi umarak hızla ilerledi ve Blücher ordusunun bir kısmını yok ettiler.