Translation of "위에" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "위에" in a sentence and their turkish translations:

바로 위에 있네요

Hemen yukarıda.

절벽 위에 올랐습니다

Kayalığın üzerine çıktım.

침입대 위에 위치해있기도 하니까요.

ama aynı zamanda bu yitim bölgelerinden birinin üstüne oturuyor.

자, 절벽 위에 내렸습니다

Kanyonun üstüne indik.

절벽 위에 올랐습니다 경치 끝내주네요!

Kayalığın üzerine çıktık. Muhteşem bir manzara.

우리는 파괴의 위에 짓고 있습니다.

Çatlakların üzerine inşa ediyoruz.

멍청하게도 아이스크림 뚜껑 위에 올려놓는 바람에

aptal gibi bir dondurma kabının üzerine koymuştum,

자, 이제 방수 주머니 위에 올라왔습니다

Pekâlâ. Şimdi üzerindeyim.

두 강의 모래톱 위에 올려져 있어요.

Şehir, nehirlerin havzasına konuşlanmış,

여러분 머리 위에 죽음의 빛을 내리죠.

kafanın üzerindeki o ölü ışını.

동쪽 강 위에 있는 선상 감옥으로요.

''The Boat'' adlı hapishaneye gönderildi.

‎그 위에 둥둥 떠서 ‎문어의 존재를 느껴요

Üstünde yüzüp orada varlığını hissediyorum.

사실, 배낭도 쓸모 있습니다 배낭 위에 눕는 거죠

Aslında sırt çantası bile olur. Bakın, üzerine yatıyorum.

이 도시는 땅 위에 아주 가볍게 자리잡고 있습니다.

Bu şehir zemine çok nazikçe oturtulmuş.

식량도 담아봤어요 팬티에 담아 나무 위에 올려 뒀죠

yiyecek taşıdım, içine yiyecek koyup ağaçlara astım.

강 위에 띄운 부교를 이용해 건너편으로 이동할 수 있습니다.

nehrin karşısına geçebiliyor.

[나는 더 이상 잿빛이 아닌 구름 위에 올라탈 수 있어.]

Bulutlara çıkabilirim, artık gri değiller

눈 위에 그릴 수 있습니다 하늘 위 헬기에서 보일 정도로요

Yukarıdaki helikopterin görebileceği şekilde kara yazabilirim.