Translation of "소리가" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "소리가" in a sentence and their turkish translations:

소리가 들려요

Onu duyabiliyorum.

헬기 소리가 들려요

Helikopteri duyabiliyorum!

그리고 소리가 들렸습니다

Ve şunu duydum,

"kh" 같은 소리가 그래요.

"Kh" sesi örneğin.

이 빌딩에는 음과 소리가 있습니다.

Bu binaların bir sesi var.

열쇠로 문 잠그는 소리가 들렸습니다.

ve anahtarın kilitlenişini duydum.

바로 뒤에서 녀석이 부딪히는 소리가 들렸어요

Tam arkamda koşuşunu duyuyordum.

삐걱거리는 소리가 들리긴 했지만 그게 다예요

Tuhaf bir çatırtı duydum ama hepsi bu.

그러면 우리 태양계는 어떤 소리가 날까요?

Peki ya bizim güneş sistemimiz nasıl duyuluyor?

녀석이 으르렁대며 저를 물어뜯는 소리가 들렸어요

ve sürekli hırlamasını ve ısırışını duyuyordum.

‎혹등고래가 물살을 가르며 ‎울부짖는 소리가 들렸어요

Suyun içinde kambur balinaların inanılmaz seslerini duyabiliyorsun.

헬기 소리가 들려요 불을 피우러 가야 합니다

Helikopteri duyabiliyorum. İşaret ateşine ulaşmamız gerek.

‎깊게 울리는 소리가 ‎보르네오 정글에 울려 퍼집니다

Borneo yağmur ormanları tok gürlemelerle yankılanıyor.

수화기 너머 사람들이 비명을 지르고 우는 소리가 들렸습니다.

göz yaşartıcı gaz bombası nedeniyle

박스에 붙은 테이프를 떼어내는 듯한 찢어지는 소리가 들리는

kutu üstündeki bantlatı çıkarır gibi

‎하지만 차가운 밤공기를 타고 ‎사냥의 소리가 멀리 퍼집니다

Ancak avın gürültüsü serin gecede çok ilerilerden duyuluyor.

‎어둠이 모습을 감춰 주지만 ‎발걸음 소리가 ‎해빙을 따라 울려 퍼집니다

Karanlık gizlenmesini sağlıyor. Ama yere bastığında çıkan titreşimler buz denizinde yankılanıyor.

‎태어난 지 몇 주 안 된 새끼는 ‎마침내 나무 사이로 들리던 소리가 ‎무엇인지 알게 됩니다

Sadece birkaç haftalık bir bebek bu. Ağaçların arasından duyduğu sesler sonunda gözünde somutlaşıyor.