Examples of using "보여주는" in a sentence and their turkish translations:
altı aylık bebekler.
insan ruhunun inanılmaz azminin ve yaratıcılıkla adapte olma yeteneğimizin
Bu harita, kalıcı bakım kurumlarının
Hani şu hedef kitle düzeneğinde
Belki de benim görevim; evrenin bana gösterdiklerini dinlemek
Sadece düşüncelerine dayanarak ailemi tutuklarlar mıydı?