Translation of "보여주는" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "보여주는" in a sentence and their turkish translations:

언덕을 힘겹게 올라가는 공을 보여주는 실험인데요.

altı aylık bebekler.

이는 인간의 놀라운 집념을 보여주는 동시에

insan ruhunun inanılmaz azminin ve yaratıcılıkla adapte olma yeteneğimizin

이 지도가 보여주는 것은 어린이 양육 시설이

Bu harita, kalıcı bakım kurumlarının

내가 산 것과 비슷한 물건을 더 많이 보여주는

Hani şu hedef kitle düzeneğinde

대신 내 일은 아마 우주가 내게 보여주는 걸 듣고

Belki de benim görevim; evrenin bana gösterdiklerini dinlemek

그분들의 뇌가 보여주는 것을 바탕으로 이란 정부가 그분들을 체포했을까요?

Sadece düşüncelerine dayanarak ailemi tutuklarlar mıydı?