Examples of using "깊숙이" in a sentence and their turkish translations:
Dünyaya derinden ve yakından bakma arzumun,
küçük bir ada grubu.
Güneş, kuzey yarı küreye iyice işlemeye başladıkça...
Çok şükür, o çatlağın derinliklerine inmeyi başardı.
Geceleri ormanın derinlikleri çok tehlikeli olduğu için
Neredeyse vücutları kadar uzun dilleriyle derinlerdeki şekerli nektarı çekerler.