Translation of "‎몹시" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "‎몹시" in a sentence and their turkish translations:

저는 몹시 춥고요

ve ben oldukça üşüyorum.

‎이제 몹시 어두워서...

Şu an o kadar karanlık ki...

‎하지만 땅은 몹시 어두워서...

Ama yeryüzü o kadar karanlıktır ki...

‎수컷의 더듬이는 몹시 민감해서

Antenleri o kadar hassas ki

전 그 동안 친구가 몹시 걱정스러웠는데

Onun için endişeliydim

로봇이라도 북극해에서 일하는 것은 몹시 어렵습니다.

Kuzey Kutbu'nda görev yapmak çok zor, bir robot için bile.

몹시 어렵고 힘든 부분도 쉽게 통과했습니다.

Zorlu ve yorucu kısımlar bile kolaylıkla geçti.

이쪽은 공기가 더 따뜻하네요 저는 몹시 춥고요

Ama bu taraftaki hava daha sıcak gibi ve ben çok üşüyorum.

‎새끼 물개들도 몹시 경계하므로 ‎몰래 접근하기는 어렵습니다

...ve yavrular diken üstündeyken... ...fark edilmeden aralarına sızmak zordur.

그의 느리고 고통스러운 죽음은 나폴레옹을 몹시 언짢게 했다.

Yavaş, acı dolu ölümü Napolyon'u derinden üzdü.

‎제 어미 품의 반가운 안도감과... ‎몹시 마시고 싶던 젖입니다

Annesine kavuşmanın verdiği rahatlama... ...ve çok ihtiyaç duyduğu sütü.

이곳은 몹시 으스스하고 여기 지하에 필요 이상으로 오래 있어선 안 됩니다

Burası oldukça ürkütücü  ve burada olmamız gerektiğinden daha fazla kalmamalıyız.