Examples of using "뜻밖의" in a sentence and their turkish translations:
Tamam, kalanını cebimde tutacağım. Muhteşem bir keşif!
Ama bu şehir sürpriz bir alternatif sunuyor.
hâlâ düzenli olarak tesadüfen ilginç fikirlerle karşılaşıyorum
Oradayken beklenmedik bir hediye aldım.