Examples of using "수준의" in a sentence and their turkish translations:
Gerçek dayanıklıklık ve kendimizi geliştirmek için
Üstelik dünyadaki tüm ergenler aynı düzeyde risk almazlar.
İskandinavya'nın çam ormanlarında neredeyse doğaüstü güçlere sahip bir yaratık yaşar.
açlıktan dünyanın en müreffeh ülkelerinden biri oldu.