Translation of "'라는" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "'라는" in a sentence and their turkish translations:

"그래도"라는 말이었죠.

Bu kelime: henüz.

이는 "불러일으키다" 라는 뜻입니다.

anlamı güçlü bir hisse kapılmak.

StopFake 라는 이름을 붙였습니다.

Adını StopFake (SahteliğiDurdur) koyduk.

다음 곡은 "Zabalaza"라는 곡으로

Sıradaki şarkının adı ise "Zabalaza,"

돈이 없으면 안 돼! 라는 꿈

ya da para olmazsa imkânsız olan hayaller,

"미치게 바쁘다"라는 말을 한번이라도 해보셨다면,

Dürüst olun ve eğer "deli meşgul" ifadesini

"운 좋으면 언젠가는" 라는 식이 아니라

"Şanslıysak belki bir gün" diye bir şey yok.

그리고 전 '세계주의자' 라는 단어도 찾아보았습니다.

Daha sonra "küreselci" kelimesini arattım

"즐겁게"라는 말이 어울리지 않을 수도 있는데

"Keyif" aldım derken, ki orası için tuhaf bir kelime,

그런데 '이견'을 뜻하는 'disagreement' 라는 단어를 보면

Gördüğünüz gibi, anlaşmazlıkla ilgili şey

다른 국가들이 변화하고 적응하면 된다' 라는 것이었습니다.

sadece dünyanın geri kalanının değişmesi ve uyum sağlaması gerek.

"자폐증 아이들을 위한 보조 기술로서의 마인크래프트"라는 논문입니다.

"Otizmli Gençler için Minecraft'ı Destekleyici Teknoloji olarak Kullanmak"

"이게 얼마나 엉망인 건지 알아요" 라는 어투가 느껴졌습니다.

"Bunun ne kadar berbat olduğunu anlıyorum." diyen bir tonla iletti.

첫 곡의 제목은 "lyeza"로 "치료제"라는 뜻입니다.

İlk şarkının adı "Iyeza" anlamı "ilaç".

이것을 위해, 그들은 '투사(projection)'라는 법을 썼습니다.

Bunu yapmak için, projeksiyon denilen bir işlemi kullandılar.

말 끝에 항상 "그래도"라는 말을 붙이라고 하셨습니다.

Cümlelerimin başına her zaman, "henüz" sözcüğünü koymamı söylediler.

"번영의 복음서"라는 별명이 붙은 기독교의 한 문서를 찾았습니다.

cüretkâr bir vaadinden dolayı: Tanrı senin mutlu olmanı ister.

아버지는 "게이터 아빠"라는 이름이 앞에 새겨진 티셔츠를 입고

Babam tüm maçlarıma tişört giyerek gelir,

그렇기 때문에 저는 '어차피 안 돼' 라는 말을 없애자고 생각했습니다

Bu sebeple, "asla, imkânsız" sözlerini ortadan kaldırmaya karar verdim.

예를 들어, "Buddy(단짝)"라는 계급은 사람들에게 친절을 베푸는 사람에게

Örneğin herkese arkadaş canlısı olana "ahbap",

여러분은 "내 로봇은 좀 작은 거 같아"라는 식으로 느끼게 됩니다.

"Robotum biraz kısa sanki" gibi şeyler fark etmeye başlıyorsun.