Examples of using "そこで" in a sentence and their turkish translations:
Sen aşağıda orada ne yapıyordun?
Tom'u orada içeride gördüm.
Geriye kalan tek şey
Yaşamın... ...ve ölümün...
İstasyon yakındır.
- Orada ne yaptınız?
- Orada ne yaptın?
Orada mı doğdun?
Orada buluşalım.
Orada ne yapıyorsun?
Bulduğumuz çözüm buydu.
Orada bir arkadaşla karşılaştım.
Ben de orada inerim.
Az önce orada ne oldu?
Orada bekle.
Bu da sizi meraklandırıyor:
İşte bunu yapıyorum.
Bu durumda paylaşma ekonomimiz devreye girer
Ben de bir deney yaptım.
Yani, her zaman yaptıklarımızı
Otel oradadır.
Tom orada ne yapıyordu?
- Tom'la orada tanıştım.
- Tom'a orada rastladım.
Orada hoş olmayan bir deneyim yaşadık.
Bir Minecraft sunucusu aldım.
Anti CEO kitabının temelinde şükran duygusu var.
Bir sürü şey hakkında düşündüm.
Bundan dolayı, bir plan yaptım.
Bu noktada projemiz devreye giriyor.
Danışmanıma gittim
- Bütün günü beraber geçirebiliriz.
- Tüm günü buna ayırabiliriz.
Sadece beni orada bekle.
O orada oynuyor.
Tom orada doğdu.
Orada büyük bir pelikan gördüm.
Yani bu beni meraklandırdı:
O halde programımızı kullanmak için onlara
Şöyle düşündüm ben de,
ben de karşısında diz çöküyorum
İşte size bir ortaokul öğretmeni,
Ben de sıfır randevu icat ettim.
Kendime diyordum ki
akciğer, karaciğer, lenf nodülleri beyin ve kemiklere yayılarak
İşte o zaman anladım.
Orada kimle karşılaştın.
Orada harika bir şelale gördüm.
Orada bir bisiklet kiralayalım.
O orada oynuyor
Onunla her zaman orada görüşüyorum.
Orada birini gördün mü?
Orada bir trafik kazası oldu.
Tam anlamıyla bir mesleğe karar vermek yerine,
- Onu orada görmediniz mi?
- Onu orada görmedin mi?
- O, kahvaltısını sık sık orada yer.
- Kahvaltısını sıklıkla orada eder.
- Kahvaltısını çoğu kez orada yapar.
Onu orada karşılayacağım.
Bu yüzden, eğitimime devam ettim,
Sonunda bunu nasıl işlediğini öğrenmek için
Ayrıca genellikle bir adım geri çekilip
Yukarı çıkıyoruz
İşte arkadaşlık burada devreye giriyor.
Çantan orada.
Biz orada bir saat dinlendik.
Bir hafta boyunca orada kamp yaptık.
Bu yol orada otoyola katılır.
Tatil boyunca orada kamp yaptık.
İki yol orada kesişir.
Ben öğle yemeğini genellikle orada yerim.
Orada tuhaf bir kadın gördüm.
Orada eski bir arkadaşımı gördüğüm için şaşırmıştım.
Orada arkadaşlar edindim.
En sonunda hastaneye götürülüp doğru panzehir verilince,
Bu yüzden araştırmamı beklemeye aldım
Ben ve kız kardeşlerim ona yardım ediyoruz.
O yüzden mercanlar ilginç bir savunma geliştirmiştir.
Ve bu nedenle de,
Araba orada sağa döndü.
Orada kimseyle karşılaşmadım.
Benim orada dinlenmek için hiçbir şansım yoktu.
Orada yaptığın neydi?
Oradan başka hiçbir yerde onu alamazsın.
- Orada garip bir hayvan gördüler.
- Onlar orada tuhaf bir hayvan gördüler.
Biz otobüse orada bindik.
Bazen orada öğle yemeği de yiyor.
Bir zamanlar babasını orada gördü.
Ken köpeğine orada beklemesini söyledi.
Peki oradayken fotoğrafını çektiniz mi?
Bu durumda Tetris faydalı olabilir.
Böylece tamamen bu projeye yöneldim.
Yol orada sola döner.
Orada onunla benim ilk temasımı sağladım.
Şimdi orada neler oluyor?
Onlar orada mutlu bir hayat yaşadı.
Biz orada sessizce bekledik.
Orada aldığı bir kameraydı.
Yaklaşık otuz dakikada geri döndü.
Orada bir sürü yaratık çeşidi gözlemledi.