Examples of using "用意して" in a sentence and their turkish translations:
Çabucak hazırlanın.
Tamam, önce bunu ayarlayıp sonra da işe koyulacağız.
Bir Minecraft sunucusu aldım.
O, yağmur için hazırlıklı olarak dışarı çıktı.
Tom bize bir aperitif hazırladı.
- Okul bize çadır temin edecek.
- Okul bize çadır verecek.
15 çeşitten fazla turta var.
Okul bize ders kitapları sağladı.
Biz önceden aperitif hazırladık.
Bizim için harika bir yemek hazırladı.
Araba hazır.
Ben her şeyi önceden hazırlandıktan sonra yatağa gittim.
Ben ailem için yiyecek ve giyecekler sağlayabilirim.
Mağazada onun için birkaç sürprizimiz var.
Büyük bedenimiz var, ama o renk mevcut değil.