Examples of using "Limitato" in a sentence and their turkish translations:
Çok sınırlı bir stoğumuz var.
Bisiklet girişi sınırlı.
Zaman sınırlı.
tek veri seti ile sınırlanmış--
Fransızcam sınırlı.
Zamanınız sınırlı.
Bizim zamanımız sınırlı.
Biletlerin sayısı sınırlıydı.
Bütçemiz çok sınırlı.
Çok sınırlıdır.
keşifte bulunmaya motive etmekti.
manevra boşluğunun ne kadar sınırlı olduğunu unutmak kolaydır.
Filmin bütçesi çok sınırlıydı.
Bizim gördüğümüz şey ise küçük ama kayda değer bir ilerlemeydi.
Burada Boston'daki zamanımız sınırlı.
Bu olanağa sahip insan sayısı çok ama çok az.
Sınıftaki öğrenci sayısı on beşle sınırlı.
Giriş 18 yaş üstü olanlara sınırlandırılmıştır.
Ben burada kendimi her zaman kısıtlı hissediyorum.