Examples of using "Gravi" in a sentence and their turkish translations:
Kuwait ciddi hasar gördü.
Tom birkaç ciddi hata yaptı.
TT: (Tiz ve pes sesler çıkarıyor)
Öyle büyük ekonomik sıkıntım da yok.
Bunlar ciddi zorluklar.
Ciddi yaralanmalar yoktu.
Tom'un durumu ciddi değil.
Tom'un durumu gerçekten o kadar ciddi mi?
İşler ciddi.
Tom'un yaraları çok ciddi değil.
Orta veya şiddetli koroner hastalığı olan 48 hastaya
Bunun ameliyatlar için ciddi sonuçları olabilirdi.
Bu dinamikler New Orleans'dan Nairobi'ye kadar fakirlik koşullarında
Tom'un ciddi sorunları var.
Yaralarının ciddi olmadığını duyduğuma mutluyum.
Tom'un yaraları Mary'nin ki kadar şiddetli değildi.
Hiçbir ciddi hasar rapor edilmedi.
Bisiklet kaskları, sürücüleri ciddi kafa yaralanmalarından koruyabilir.