Examples of using "Decidere" in a sentence and their turkish translations:
Onların karar vermesine izin ver.
Şimdi karar vermen lazım.
Onun karar vermesine izin ver.
Onun karar vermesine izin ver.
Onlara karar verdirelim.
Karar vermene izin vereceğim.
Sana karar verdireceğiz.
Onlara karar verdireceğiz.
- Size kalmış.
- Karar vermek size kalmış.
Karar veremiyor musun?
Tom'un karar vermesine izin ver.
Karar vermeliyiz.
Ona karar verdirelim.
Ona karar verdirelim.
Ne yapacağıma karar vermeliyim.
Her biri özgürce karar verebilir.
Sen de kimsin karar veriyorsun?
Niçin Tom'un karar vermesine izin vermiyorsun?
Tom karar veremiyor.
Acele edip bir karar verseniz iyi olur.
Acele edip bir karar verseniz iyi olur.
Hemen bir karar verseniz iyi edersiniz.
Tom'a karar verdirelim.
Bugün karar vermek zorunda mıyız?
Bir şey değişmek zorunda.
Tom karar vermeli.
Ona karar verdireceğiz.
Ona karar verdireceğiz.
Neden onların karar vermesine izin vermiyorsun?
- Ne yapacağına karar vermek sana kalmıştır.
- Ne yapacağına karar vermek size kalmış.
- Ne yapacağına karar vermek sana kalmış.
Ne yapılacağına gelince hiç kimse karar veremedi.
Yapmaya karar vermedim.
Karar zamanı!
Acele edip bir karar verseniz iyi olur.
Yetki sizde, karar sizin.
Tom'a karar verdirelim.
O, karar vermeme yardımcı olur.
Karar verme zamanı.
Karar vermen gerekir.
Ona karar verdirelim.
Ona karar verdirelim.
Karar vermek kolay olmayacak.
- Buna ben karar veririm.
- Buna karar verecek olan benim.
Karar vermek çok zor.
Neden benim karar vermeme izin vermiyorsun?
Neden onun karar vermesine izin vermiyorsun?
Hangi arabayı alacağıma karar veremiyorum.
Tom'a hangi arabayı satın alacağına karar vermesine yardım ettim.
Hangisini alacağımıza karar vermeyi zor buluyoruz.
Tom ne alacağına karar veremiyor.
Her türlü bir karar vermeliyiz. Neyi seçeceksiniz?
Ama yetki sizde.
Unutmayın, bu size bağlı.
Pekâlâ, hızlıca bir karar vermeliyiz.
Pekâlâ, yetki sizde!
Pekâlâ, hemen bir karar vermeliyiz.
Tom Mary'nin karar vermesine izin verecek.
Karar vermek için çok erken.
Nereye gideceğine karar vermek zor.
Tom ne yapacağına karar vermesi gerekiyor.
Daha sonra ne yapacağıma karar vermeye çalışıyorum.
Fransızca öğrenmeye karar verdiren nedir?
sizin yardımınıza ihtiyacım var.
Unutmayın, yetki sizde.
Bu sizin kararınız. Ama çabuk olun ve bir karar verin.
Bu karar üstünde çok zaman harcamayalım.
Bu kararla çok zaman kaybetmeyelim.
Daha sonrasına kadar karar vermem gerektiğini sanmıyorum.
Daha sonra ne yapacağıma karar veremedim.
Oraya gidip gitmeyeceğimize karar vermek sana bağlı.
Bu gece gideceğim yere karar vermek benim için zor.
Gidip gitmeyeceğime karar veremiyorum.
Tom'a kanepeyi nereye koyacağına karar vermesine yardım ettim.
Bu sizin kararınız, ama çabuk olun!
Umarım bunun sizin seçiminiz olduğunu unutmamışsınızdır.
Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin.
Ne yapacağına karar vermek size kalmış.
Tom derhal karar vermek zorunda değil.
Tom nereye gideceğine karar veremedi.
Tom ne yapacağına karar veremedi.
Tom ne ısmarlayıp ısmarlamayacağına karar veremiyor.
Tom nerede yiyeceğine karar veremedi.
Tom ne yiyeceğine karar veremedi.
Tom ne alacağına karar veremedi.
Doktorlar aynı fikirde olmazsa kim karar verecek?
Tom gidip gitmeyeceğine ya da kalıp kalmayacağına karar veremedi.
Mutlu ya da üzgün olup olmadığıma karar veremiyorum.
hangi tarafta olduğumuza hemen karar vermeliyiz.
Burada yetki sizde. Bu yolculukta benimlesiniz.
Burada yetki sizde. Bu yolculukta benimlesiniz.
Bilgisayarın başında öylece oturmayın, bir karar vermelisiniz.
Kararı siz verin. Kıyıdan mı, kaya tırmanışı mı?
ve ne zaman gebe kalmak istediğine karar vermek istiyor
Bilgisayarın başında öylece oturmayın. Bir karar vermelisiniz.
Gitmek isteyip istemediğinize karar vermek size kalmış.
Bugün karar vermeliyiz.
Sen lidersin. Sen karar ver.