Examples of using "Costose" in a sentence and their turkish translations:
Arabalar pahalanıyor.
Ahşap sandalyeler pahalıdır.
Onlar pahalı.
Bu makineler pahalıydı.
Burada eşyalar pahalı.
Bu ayakkabılar çok pahalı.
İyi ayakkabılar pahalıdır.
Tıp fakülteleri pahalıdır.
Yumurtalar daha pahalı oluyor.
Bunlar pahalı.
Daha az pahalı olanları var mı?
ki hem yerleştirmesi zor, hem de koruması pahalı.
Onlar pahalı değil.
Şangay'da taksi ücretleri pahalıdır.
Çok pahalı!