Translation of "Canta" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Canta" in a sentence and their turkish translations:

- Canta bene.
- Lei canta bene.

O iyi şarkı söyler.

- Canta molto bene.
- Lui canta molto bene.

Çok iyi şarkı söyler.

- Canta molto bene.
- Lei canta molto bene.

O, çok güzel şarkı söyleyebilir.

(Canta) Portami

Götür beni

Pua canta.

Pua şarkı söylüyor.

Keiko canta.

Keiko şarkı söylüyor.

Tom canta.

Tom şarkı söyler.

Julia canta.

Julia şarkı söylüyor.

- Canta!
- Cantate!

Şarkı söyle!

- Chi canta quella canzone?
- Chi canta questa canzone?

Bu şarkıyı kim söylüyor?

- Questo ragazzo canta bene.
- Quel ragazzo canta bene.

Bu oğlan iyi şarkı söylüyor.

- Guarda l'uccello che canta nell'albero.
- Guardate l'uccello che canta nell'albero.
- Guardi l'uccello che canta nell'albero.

Ağaçta öten kuşa bak.

- Sai chi canta quella canzone?
- Sa chi canta quella canzone?
- Sapete chi canta quella canzone?

Bu şarkıyı kimin söylediğini biliyor musun?

- Canta spesso nella sua macchina.
- Canta spesso nella sua auto.
- Canta spesso nella sua automobile.

Genellikle arabasında şarkı söyler.

- Lui non canta molto bene.
- Non canta molto bene.

O çok iyi şarkı söylemez.

- Non canta molto bene.
- Lei non canta molto bene.

O çok iyi şarkı söylemiyor.

Mike canta bene.

- Mike iyi şarkı söylüyor.
- Mike iyi şarkı söyler.

Lui canta bene.

O iyi şarkı söyler.

Tom canta splendidamente.

Tom güzel şarkı söyler.

Chi canta meglio?

Kim daha iyi şarkı söylüyor?

Ann canta elegantemente.

Ann kibarca söylüyor.

Tom canta stonato.

- Tom akortsuz şarkı söyler.
- Tom kötü şarkı söylüyor.

Dove canta Tom?

Tom nerede şarkı söylüyor?

Quando canta Tom?

Tom ne zaman şarkı söyler?

Tom canta ancora?

Tom hâlâ şarkı söylüyor mu?

Un uccello canta.

Bir kuş şarkı söylüyor.

- Tom canta spesso nella sua macchina.
- Tom canta spesso nella sua auto.
- Tom canta spesso nella sua automobile.

Tom sık sık arabasında şarkı söyler.

- Lui canta sempre sotto la doccia.
- Canta sempre sotto la doccia.

- O her zaman duşta şarkı söyler.
- O her zaman duş alırken şarkı söyler.

Lui non canta bene.

O, iyi şarkı söylemez.

Chi canta questa canzone?

Bu şarkıyı kim söylüyor?

Blümchen canta in tedesco.

Blümchen Almanca şarkı söylüyor.

Tom canta piuttosto bene.

Tom oldukça iyi şarkı söyler.

Canta un'altra volta, Tom.

Onu tekrar söyle, Tom.

Canta con me, Mary!

Benimle birlikte söyle, Mary!

Tom canta molto bene.

Tom çok iyi şarkı söyler.

Tom non canta più.

Tom artık şarkı söylemiyor.

Tom non canta mai.

Tom hiç şarkı söylemiyor.

Tom canta nel coro.

Tom koroda şarkı söylüyor.

- Mi siederò qui finché non canta.
- Mi siederò qua finché non canta.

O şarkı söyleyinceye kadar burada oturacağım.

- Canta delle canzoni di Simon & Garfunkel.
- Lui canta delle canzoni di Simon & Garfunkel.

O, Simon ve Garfungel şarkılarını söyler.

(Canta) Posso mostrarvi il mondo --

(Şarkı söylüyor) Sana dünyayı gösterebilirim --

Tom non canta da anni.

Tom yıllarca şarkı söylemedi.

Questa ragazza canta abbastanza bene.

Bu kız oldukça iyi şarkı söylüyor.

- Tom sta cantando.
- Tom canta.

- Tom şarkı söylüyor.
- Tom şarkı söyler.

Mary non canta molto bene.

Mary çok iyi şarkı söylemez.

Tom canta meglio di me.

Tom, Mary'den daha iyi şarkı söyledi.

Tom non canta molto bene.

Tom çok iyi şarkı söylemez.

Tom canta in un coro.

Tom bir koroda şarkı söylüyor.

- Tom canta spesso quand'è sotto la doccia.
- Tom canta spesso quando è sotto la doccia.

Tom duştayken genellikle şarkı söyler.

- Canti sempre.
- Tu canti sempre.
- Canta sempre.
- Lei canta sempre.
- Cantate sempre.
- Voi cantate sempre.

Her zaman şarkı söylüyorsun.

Qui il maschio canta in Sol,

Erkek yukarıda fa'dan şarkı söylüyor

Mary canta nel coro della chiesa.

Mary kilise korosunda şarkı söylüyor.

- Canta assieme.
- Cantate assieme.
- Canti assieme.

Şarkıya eşlik et.

Tom a volte canta in francese.

Tom bazen Fransızca şarkı söyler.

Tom non canta mai in pubblico.

Tom halkın huzurunda asla şarkı söylemez.

Mary dice che canta da soprano.

Mary soprano söylediğini söylüyor.

- A Tom non piace come canta Mary.
- A Tom non piace il modo in cui canta Mary.

Tom Mary'nin şarkı söyleme tarzını sevmiyor.

- Mary fa lo jodel.
- Mary canta gorgheggiando.

Meryem yodel tarzı şarkı söyler.

Il bambino che canta è mio fratello.

Şarkı söyleyen çocuk benim erkek kardeşimdir.

A Tom piace ascoltare Mary mentre canta.

Tom Mary'nin şarkı söylemesini dinlemekten hoşlanır.

Tom scrive e canta le proprie canzoni.

Tom kendi şarkılarını yazıp söylüyor.

Tom suona la batteria e canta anche.

Tom davul çalar ve ayrıca şarkı söyler.

Non è finita finché la donna grassa canta.

- Dereyi görmeden paçaları sıvama.
- Son kozu oynamadan önce her şey bitmiş sayılmaz.

Qualche volta sento mio padre che canta in bagno.

Bazen babamın banyoda şarkı söylediğini duyuyorum.

Lei canta, lui suona la chitarra e noi balliamo.

Kadın şarkı söylüyor, adam gitar çalıyor, biz de dans ediyoruz.

- Perché non canta?
- Perché non canti?
- Perché non cantate?

- Niçin şarkı söylemiyorsun?
- Şarkı söylesene.

Tom canta in questo bar un paio di volte alla settimana.

Tom bu barda haftada iki kez şarkı söyler.

- Mi piace come canti.
- Mi piace come cantate.
- Mi piace come canta.
- A me piace come canti.
- A me piace come canta.
- A me piace come cantate.

Şarkı söyleme tarzını seviyorum.

- Canti una bella canzone.
- Tu canti una bella canzone.
- Canta una bella canzone.
- Lei canta una bella canzone.
- Cantate una bella canzone.
- Voi cantate una bella canzone.

Güzel bir şarkı söylüyorsun.

- Avanti, canta con me.
- Avanti, cantate con me.
- Avanti, canti con me.

Haydi. Benimle şarkı söyle.

- Com'è che non canti?
- Com'è che non canta?
- Com'è che non cantate?

Niçin şarkı söylemiyorsun?

- Per favore canta questa canzone di nuovo.
- Per favore cantate questa canzone di nuovo.

Lütfen bu şarkıyı tekrar söyleyin.

- Canta una canzone con me.
- Cantate una canzone con me.
- Canti una canzone con me.

Benimle birlikte bir şarkı söyle.

- Perché non canti per noi?
- Perché non canta per noi?
- Perché non cantate per noi?

Neden bizim için şarkı söylemiyorsun?

- Perché non canti qualcosa per me?
- Perché non canta qualcosa per me?
- Perché non cantate qualcosa per me?

Neden benim için bir şey söylemiyorsun?

- Mi piace il modo in cui canti.
- Mi piace il modo in cui cantate.
- Mi piace il modo in cui canta.

Şarkı söyleme şeklini seviyorum.

- Canta una canzone nella tua lingua, per favore!
- Canta una canzone nella tua lingua, per piacere!
- Canti una canzone nella sua lingua, per favore!
- Canti una canzone nella sua lingua, per piacere!
- Cantate una canzone nella vostra lingua, per favore!
- Cantate una canzone nella vostra lingua, per piacere!

Kendi dilinde bir şarkı söyle, lütfen!

- Condurre una vita appagante si riduce davvero a una semplice domanda: quando spegni le luci di notte e la testa è sul cuscino, cosa senti? La tua anima che canta o Satana che ride?
- Condurre una vita appagante si riduce davvero a una semplice domanda: quando spegni le luci di notte e la testa è sul cuscino, che cosa senti? La tua anima che canta o Satana che ride?
- Condurre una vita appagante si riduce veramente a una semplice domanda: quando spegni le luci di notte e la testa è sul cuscino, cosa senti? La tua anima che canta o Satana che ride?
- Condurre una vita appagante si riduce veramente a una semplice domanda: quando spegni le luci di notte e la testa è sul cuscino, che cosa senti? La tua anima che canta o Satana che ride?

Gerçekleşen bir hayata öncülük etmek gerçekten basit bir soruya geliyor: Geceleri ışıkları kapattığınızda ve kafanız yastık üzerindeyken, ne duyuyorsunuz? Ruh şarkın mı, Şeytan mı gülüyor?