Examples of using "Cacciare" in a sentence and their turkish translations:
Nasıl avlanılacağını sana öğretebilirim.
O avlamayı seviyor.
Kaçak avlanmak yasa dışıdır.
O, ormanda avlanmaya gitti.
Ormanda büyük avların peşinde koşmaktan çoğu zaman iyidir.
Avlanmaları gerek. Gecenin geç saatlerine kadar.
Ama bu kadar açık bir alanda avlanmak zor.
Bizi yakalayıp öğle yemeğinde yemek istediğini sanmıyorum.
Fakat günlerdir bir şey yemediler. Annenin avlanması gerek.
Dolunayın ışığı çitaların avlanmasına yardımcı oluyor.
Yavruları da pek bir şey avlayacakmış gibi değil.
Büyük beyazlar pek çok duyu kullanarak avlanırlar.
Hassas bıyıkları sayesinde geceleri de avlanabiliyorlar.
Tom ava çıkmak istedi.
yapay ışık eşliğinde fok avladığının bilindiği dünyadaki tek yer.
Tom avlanmak istemedi.
Yapay ışıktan faydalanan köpek balıkları, gece geç saatlere kadar avlanabiliyor.
Milli parklarda avcılık yasaklanmıştır.
Jaguarların gece görüşü harikadır. Yani gece, avlanmayı öğrenmek için ideal bir zamandır.
Hatta bu ışığı avlanmakta da kullanıyor olabilirler. Belki de sadece gösterinin tadını çıkarıyorlardır.
Kendi ortamında avlanmayı ve üstün olmayı çok iyi biliyor. Ne isterse yapar kısacası.
Babamla birlikte ava gitmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.