Examples of using "Appassionata" in a sentence and their turkish translations:
O, hayvanlara düşkündür.
- O, ev hayvanlarına düşkün değil.
- Evcil hayvanlardan pek hoşlanmaz.
Köpeklere çok düşkündür.
Mary Kelt müziğine düşkündür.
Ben arabaları çok severim.
Futbola düşkünüm.
Mary evcil hayvanlara düşkün değildir.
Ben müziği çok severim.
Kayak yapmayı severim.
Golf sever misiniz?
- Kız kardeşim müziğe meraklıdır.
- Kız kardeşim müziğe düşkündür.
Japon satrancı oynamaya düşkünüm.
Ben evcil hayvanlara düşkün değilim.