Examples of using "Appassionato" in a sentence and their turkish translations:
O, jaza düşkündür.
O resim yapmaya düşkündür.
O, sporlara düşkündür.
- Tom basketbol hakkında gerçekten tutkuludur.
- Tom basketbolla ilgili çok hırslıdır.
O, bilim kurguya çok düşkündür.
ve küresel pazarda
O ateşli bir müzik aşığıdır.
O, müziğe çok düşkün gibi görünüyordu.
O, bu tür müziği seviyor.
O, evcil hayvanlara düşkün değil.
Tom sörf yapmaya düşkündür.
Ben gerçekten futbolla ilgileniyorum.
Malta köpeklerine düşkün müsünüz?
Tom klasik müziğe düşkündür.
- Tom tutkulu.
- Tom tutkuluydu.
Tom golfe düşkün değildir.
Ben arabaları çok severim.
Futbola düşkünüm.
Amcam balık tutmaya çok düşkündür.
Tom evcil hayvanlara düşkündür.
Ben müziği çok severim.
Kayak yapmayı severim.
Ben senin kadar müziğe çok düşkün değilim.
Tom çok tutkulu, değil mi?
Benden çok daha fazla golf tutkunudur.
Golf sever misiniz?
Japon satrancı oynamaya düşkünüm.
Ben evcil hayvanlara düşkün değilim.
Tom istekli görünüyor.